Tarih:

Paylaş:

NATO, Rusya ve Nükleer Silahlar

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO)/Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Rusya arasındaki gerginlik ve özellikle de nükleer savaş tehdidi gün geçtikçe farklı bir formatta kendisini göstermeye devam etmektedir. Son dönemde nükleer silahlar ve füze savunma sistemlerine yönelik gelişmeler yeni güvenlik ortamının ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya koymaktadır. Öyle ki Rusya, Ukrayna Savaşı döneminde Kiev’e silah yardımı yapan İngiltere ve Fransa’yı SARMAT füzeleri ile vurma tehdidinde bulunmuştur. Başta Medvedev olmak üzere birçok Rus yetkili, ülkenin ulusal güvenliğini sağlamak konusunda nükleer silah kullanımından çekinmeyeceklerini açık bir şekilde dillendirmiştir. ABD ve Rusya arasındaki nükleer silahlara ilişkin temel sözleşmelerin yürürlükten kalkması ise hem silah geliştirilmesine hem de bu silahların yeniden başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok bölgesine konuşlandırılmasına imkân sağlamıştır.

Nitekim İngiliz basınında çıkan bir haber de ABD’nin artan “Rusya tehdidi” ışığında İngiltere’ye taktik nükleer silah konuşlandırmayı planladığı iddia edilmiştir. Haber İngiliz Savunma Bakanlığı tarafından yalanlanmamıştır. Habere göre Birleşik Krallık topraklarına Hiroşima’ya atılan atom bombasında 3 kat daha güçlü ve havadan atılan B-61 taktik nükleer silahları konuşlandırılması planlanmaktadır.[1] Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise gelişmeleri takip ettiklerini ifade ederken Rusya’nın Avrupa’da Amerikan, İngiliz ve Fransız nükleer silahlarını aynı kategoride gördüğüne vurgu yapmıştır.[2]

ABD’nin NATO çerçevesinde beş Avrupa devletinde taktik nükleer silahı bulunmaktadır. Türkiye, İtalya, Almanya, Hollanda ve Belçika’da bulunan bu silahların sayısının 180-200 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Soğuk Savaş döneminde 1954 yılında Birleşik Krallık’a ilk taktik nükleer silahların konuşlandırılmasıyla başlayan süreç, daha sonra Almanya, İtalya, Fransa, Türkiye, Yunanistan, Belçika ve Hollanda’yla devam etmiştir. Soğuk Savaş döneminde 7.000 rakamına ulaştığı tahmin edilen Avrupa’daki taktik nükleer silahların sayısı zaman içerisinde azalmış; Fransa, İngiltere ve Yunanistan’dan bu silahların çekilmesi ve diğer ülkelerdeki sayının azaltılması ile 180-200 civarlarına inmiştir. Hatta 2014 Rusya-Ukrayna Krizi’nden hemen önce Hollanda, Belçika ve Almanya’daki birçok yetkili ve siyasi bu silahların Avrupa’dan gönderilmesi çağrısında bulunmuştur.

Ancak Rusya-Ukrayna Krizi ve özellikle 2021 yılında başlayan savaş Avrupa’nın güvenlik mimarisini değiştirmiştir. NATO/ABD/AB ile Rusya arasında her geçen tırmanan kriz nükleer silah politikalarının da değişmesini ve daha tehlikeli bir hale gelmesine yol açmıştır. ABD’nin 2002 yılında tek taraflı olarak 1972 tarihli ABM Sözleşmesinden çekilmesi ile başlayan YENİ SOĞUK SAVAŞ dönemi Soğuk Savaş’tan daha tehlikeli bir boyuta taşınmaktadır. Her iki taraf da bir yandan ellerindeki nükleer silahları modernize edip mevcut savunma silahlarının engelleyemeyeceği bir boyuta taşırken, diğer yandan da rakiplerinin modern silahlarını engellemeye yönelik savunma silahları geliştirmektedir. Soğuk Savaş döneminin kısır silahlanma döngüsü yeniden ve daha tehlikeli bir şekilde yeniden başlamıştır. Kısır silahlanma döngüsünün tehlikesini anlayan Soğuk Savaş dönemi yetkililerinin aksine bugün o dönemde imzalanan sözleşmeler birer birer yürürlükten kaldırılmaktadır. Her iki tarafın nükleer silahlanmasını engelleyen/sınırlayan, mevcut silahların sayısını azaltan ya da belirli bölgelere konuşlandırılmasını yasaklayan sözleşmelerin artık hiçbirisi yürürlükte değil. Askıya alınan NEW START Sözleşmesinin akıbeti hiç iç açıcı görünmemektedir.

Bu çerçevede gündeme gelen konuların birisi de uzun süredir askeri önemi sorgulanan taktik nükleer silahların Avrupa’daki sayısının artırılması olmuştur. 1987 tarihli Orta Menzilli Nükleer Silahlar Sözleşmesinin (Intermediate Nuclear Forces – INF) yürürlükten kalkması bu süreci hızlandırmıştır. Rusya, Belarus’a taktik nükleer silah konuşlandırma kararını açıklamış ve böylece Kaliningrad bölgesindeki mevcut İskender füzelerinin gücünü desteklemiştir. Şimdi ise ABD/NATO bir dönemler Avrupalıların Soğuk Savaş kalıntısı olarak küçümsedikleri bu silahların Avrupa’daki varlığını artmaktadır. Habere göre ABD, 2008 yılında geri çektiği İngiltere’ye tekrar nükleer silah göndermeyi planlamaktadır. Muhtemelen bunu 2001 yılında silahları geri çektiği Yunanistan’a yeniden taktik nükleer silahların geri gönderilmesi süreci takip edecektir. Halen silah bulunduran diğer ülkelerdeki mevcut silah sayısının artırılması da oldukça ihtimal dahilindedir. NATO’nun yeni üyeleri Finlandiya ve İsveç’in de yakın bir dönemde bu silahlara ev sahipliği yapmaya başlaması da sürpriz olmayacaktır.

Avrupa’da konuşlandırılan B-12 taktik nükleer silahlarının modernizasyonun F-35 savaş uçaklarıyla ilişkisi gözden kaçırılmaması gereken bir husustur. ABD uzun süredir B-12 silahlarını modernize çalışmalarını devam ettirmekte ve F-35 savaş uçaklarıyla kullanılacak şekilde dizayn etmektedir. Bu çerçevede ABD’nin taktik nükleer silahlarına ev sahipliği yapan ya da yapması muhtemel devletlerin F-35 uçakları tedarik süreci de önem arz etmektedir. ABD yönetiminin Türkiye’ye F-16 savaş uçağı ve modernizasyon kiti satışı konusundaki desteğiyle önümüzdeki dönemde F-35 programına tekrar dönebileceğine yönelik gelişmelerin de Avrupa’da taktik nükleer silah sayısının artırılması ile bağlantısı da gözden kaçırılmaması gereken bir konudur.


[1] “US To Station Nuclear Weapons in UK To Counter Threat from Russia”, Telegraph, https://www.telegraph.co.uk/world-news/2024/01/26/us-nuclear-bombs-lackenheath-raf-russia-threat-hiroshima/, (Erişim Tarihi: 12.02.2024).

[2] “Russia Checking Reports About US’ Plans to Deploy Nukes in UK — Lavrov”, Tass, https://tass.com/politics/1739373, (Erişim Tarihi: 12.02.2024).

Doç. Dr. Şafak OĞUZ
Doç. Dr. Şafak OĞUZ
2019 yılında Doçentlik unvanını alan Şafak OĞUZ, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) 23 yıllık hizmetinden sonra 2021 yılında emekli olmuştur. Görevi esnasında Birleşmiş Milletler (BM) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) bünyesinde de çalışan OĞUZ, Kitle İmha Silahları, Terörizm, Uluslararası Güvenlik, Uluslararası Örgütler ve Barış ve Çatışma Çalışmaları konularında çalışmalar yapmaktadır. OĞUZ, halen Kapadokya Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyeliği görevini sürdürmektedir. İyi derece İngilizce ve Almanca bilmektedir.