Tarih:

Paylaş:

Etiyopya-Sudan-Mısır Arasında Enerji ve Su Krizi                                                      

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Nil Nehri’nin sularının %86’sı Etiyopya toprakları üzerinde doğmaktadır. Buna rağmen ülke, suyun ancak %5’inden yararlanabilmektedir.1929 yılında İngiltere ve Mısır arasında yapılan bir anlaşmayla Nil suyunun kullanım hakkının yüzde 92,3’ü Mısır’a ve yüzde 7,7’si Sudan’a verilmiştir. Sudan, bağımsızlığını kazandıktan sonra 1959 yılında Mısır’la yeni bir anlaşma yaparak kullanım hakkını yüzde 25’e çıkarmıştır. Nil’i besleyen kollardan Mavi Nil’in yüzde 85’i Etiyopya toprakları üzerinde bulunmasına rağmen ülke ne 1929 ne de 1959 anlaşmasına dâhil edilmiştir.[i]

Havza’da yer alan diğer devletler de o tarihte sömürge durumunda oldukları için iki anlaşmaya da taraf olamadılar. Bu devletler, bağımsızlıklarını kazandıktan sonra yeni bir anlaşma yapılmasını talep ettiler, ancak bu talep Mısır tarafından reddedildi. 2010 yılında Nil suyunu daha eşit paylaşmak adına bir araya gelen 6 havza ülkesi (Burundi, Etiyopya, Kenya, Ruanda, Tanzanya ve Uganda), Mısır’ın veto yetkisini kaldıran bir ortak anlaşma imzaladı. Ancak Mısır ve Sudan, mevcut su kullanım haklarından feragat etmek istemedikleri için bu anlaşmayı reddettiler.[ii]

Bölge ülkeleri, Birinci ve İkinci Dünya Savaşından sonraki dönemlerde siyasi sınırların anlaşmalar neticesinde belirlenmesiyle beraber ulusal kalkınma programlarına başlamışlardır. Etiyopya, özellikle Mavi Nil sularının büyük bir kısmına sahip olmasına rağmen en az kullanım hakkına sahip ülkedir. Bu yüzden tarihsel süreçte en büyük tepkiyi dile getiren ülke olmuştur. Etiyopya maden kaynakları açısından zengin olmasına karşın ülkede elektrifikasyonun tamamlanamaması, endüstriyel sanayinin gelişimini aksatmıştır. 2018 Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre; yıllık 8,986 GW/h elektrik tüketimi yapan Etiyopya, dünyada tüketim bakımından 110. sıradadır.[iii]

2011 Arap Baharı sonrasında Orta Afrika kuşağında Etiyopya, su ve elektrifikasyon sorununu çözmek için kalkınma hamlelerine başlamıştır. Bunların bir sonucu olarak 2 Nisan 2011 tarihinde başlanan “Rönesans Baraj” yapımı, Mısır ve Sudan’ın büyük tepkisine yol açmıştır. Uzunluğu 1800 metre, derinliği 140 metre olan ve 74 milyar metreküp su depolama kapasitesine sahip baraj, Etiyopya’nın su krizini çözmek için çıkış yolu olarak görünmektedir.[iv]

Barajın 16 türbin sisteminde toplamda 750 MW kurulu güce sahip olması ve yılda 15 GW/h elektrik üretimi yapması planlanmaktadır. Baraj projesinin tamamlanması elektrik iletim ve dağıtımının bütün ülke genelinde enterkonnekte sisteme geçişin tamamlanmasında büyük rol oynamaktadır. Addis Ababa Hükümeti, barajın tam kapasiteyle çalışması sonucunda yılda 1 milyar dolar kar elde edileceğini açıklamıştır. Etiyopya’nın elektriğe olan ciddi ihtiyacı bulunmaktadır ve nüfusunun %65’i şebekeye bağlı değildir.

Öte yandan baraj inşaatının sonuçları incelendiğinde, Mısır ve Sudan’ın 25 milyar metreküp su kaybına uğrayacağı ve Mısır barajlarındaki elektrik üretiminin %20-40 oranında düşeceği tahmin edilmektedir.[v] Anlaşmazlıkların merkezinde su kaynakları ve bundan üretilen enerji bulunmaktadır. Mısır ve Sudan, Nil Nehrinin akışının kontrolünün Etiyopya’ya geçmesinden endişe etmektedir. Mısır, su erişiminin %90’nına yakınını doğrudan Nil Nehrinden temin etmektedir. 1929 ve 1959 yıllarında imzalanan anlaşma, Mısır ve Sudan’a neredeyse tüm Nil sularının haklarını vermiştir.

Sömürge dönemine ait bu anlaşmalar aynı zamanda Mısır’a, sularının payını etkileyecek ülkelerin projeleri üzerinde veto yetkisi vermiştir. Her iki anlaşma da nehir sularının büyük bir kısmını sağlayan Mavi Nil’e sahip olmayan, anlaşmanın tarafı olmayan diğer su havzası ülkelerinin su ihtiyaçlarını göz önüne almamıştır. Etiyopya, onlarca yıl önce yapılmış anlaşmaya bağlı kalmayacaklarını savunmuş ve Mısır’a danışmadan 2011 yılında Arap Baharı’nın başlangıcında barajını inşa etmeye başlamıştır.[vi]

Kuzey Afrika ülkelerinin başlıca endişelerinden biri, su akışının azalması halinde Aswan Barajı’nın bulunduğu Nasser Gölü’nü etkileyebileceğidir. Ancak bu sadece Mısır’ın elektriğinin küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Etiyopya, Mısır’ın anlaşma için koyduğu önceki şartlardan birinin barajın Aswan’a bağlanması gerektiği olduğunu beyan etmiştir. Tarım ve içme suyunun neredeyse tamamını Nil Nehri’nden karşılayan Mısır için özellikle kurak mevsimlerde Nil’den gelen su miktarı büyük önem taşımaktadır. Mısır, barajın daha geç ve kurak dönemde daha çok su bırakılarak doldurulmasında ısrar etmektedir. Hartum yönetimi ise baraj çevresinin çok önemli bir nüfusu barındırdığı, teknik ve hukuki konularda anlaşılmadan barajın doldurulması ve işletilmesinin bölge güvenliği açısından riskler barındırdığı gerekçesiyle Etiyopya’nın tek taraflı adım atmasına kesin olarak karşı çıkmaktadır.

Sudan, Güney Sudan, Kenya, Cibuti ve Eritre gibi komşu ülkelerin baraj tarafından üretilen enerjiden faydalanma olasılığı yüksektir. Bu ülkelerin çoğu, büyük elektrik açıklarıyla karşı karşıyadır. Etiyopya’nın Mavi Nil’in suları üzerindeki stratejik avantajı, Mısır ve Sudan’a zor bir durum yaratmaktadır. Bu da Etiyopya’nın kontrolüne boyun eğme veya Etiyopya’nın bu değerli su kaynağı üzerindeki sınırsız haklarını kurumsallaştıran bir anlaşmaya onay verme gibi zorlu bir seçim sunmaktadır. Barajın işleyişi konusunda Etiyopya, enerji hedeflerini güvence altına alırken Mısır’ın su güvenliği endişelerini hafifletme amacına yönelik kapsamlı bir anlaşmanın önemli olduğunu savunmaktadır.

Etiyopya, BRICS’in çok taraflı diplomasi için bir aracı olarak görev yapabileceğini ve üyelerinin her iki Afrika ülkesiyle ilişkileri ve hedefleri göz önüne alındığında müzakereleri yönetebileceğini öne sürmektedir. Ancak Etiyopya, bu müdahalenin önceki ABD, Rusya, Cezayir, Güney Afrika ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi müdahale girişimlerinden farklı olması gerektiğini vurgulamaktadır. Etiyopya’nın fazla elektriği Mısır’a satması, barajın su akışı üzerindeki etkisini kısmen dengeleyerek bütünleşik bir enerji pazarı kurması ve Mısır, Etiyopya ve Sudan’ın barajdan gelen su akışını yönetmeye yardımcı olmak için veri paylaşımı anlaşması yapması oldukça önemlidir.[vii]

Bölgede yaşanan su ve baraj krizine Etiyopya ve Somali arasında yaşanan bir gerginlik daha eklenmiştir. Etiyopya ile Somaliland arasında 2024’ün ilk gününde liman kullanımı ve denize erişim için imzalanan mutabakat zaptı hem Somali ile Etiyopya arasında hem de Somaliland hükümetinde krize neden olmuştur. Somaliland ile Etiyopya arasındaki anlaşma tamamlandığında Etiyopya, Somaliland’i “bağımsız” olarak tanıyan ilk devlet olacaktır. Etiyopya’nın ticari ve askeri olarak Somaliland kıyılarında faaliyet yürütmesine izin veren adıma Somali, “iç işlerine müdahale” gerekçesiyle şiddetle karşı çıkmıştır. Arap Birliği ve Afrika Birliği, 2024 yılına girerken yeni bir bölgesel krizin oluşmasına neden olan bu adımı kınamıştır.[viii]


[i] Mürsel Bayram, “İsrail-Güney Sudan İlişkilerinin Siyasal Ekolojisi”, Ahi Evran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 1 Aralık 2017. 1(1), s. 67.

[ii] Aynı Yer.

[iii] “Elektrik Tüketimine Göre Ülkelerin Listesi”, Wikipedia, https://tr.wikipedia.org/wiki/Elektrik_t%C3%BCketimine_g%C3%B6re_%C3%BClkelerin_listesi, (Erişim Tarihi: 24.09.2023).

[iv] “3 Ülkede Kriz Çıkaran Hedasi Barajı Sorununda Yeni Dönem Başladı”, AA, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/3-ulkede-kriz-cikaran-hedasi-baraji-sorununda-yeni-donem-basladi/2508317, (Erişim Tarihi: 21.02.2022).

[v] “Etiyopya ile Kriz Aşılamadı! Mısır’dan Hedasi Barajı Açıklaması”, Haber 7, https://www.haber7.com/dunya/haber/3354957-etiyopya-ile-kriz-asilamadi-misirdan-hedasi-baraji-aciklamasi, (Erişim Tarihi: 24.09.2023).

[vi] “Egypt-Ethiopia Row: The Trouble Over A Giant Nile Dam”, BBC, https://www.bbc.com/news/world-africa-50328647, (Erişim Tarihi: 13.01.2020).

[vii] “Navigating The Nile A Win-Win For Egypt And Ethiopia”, Arab News, https://www.arabnews.com/node/2366146, (Erişim Tarihi: 02.09.2023).

[viii] “Afrika, 2024’e Eski Sorunlar ve Yeni Umutlarla Girdi”, AA, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/afrika-2024e-eski-sorunlar-ve-yeni-umutlarla-girdi/3104730, (Erişim Tarihi: 10.01.2024).

Ömer Faruk PEKGÖZ
Ömer Faruk PEKGÖZ
Gazi Üniversitesi-Enerji Sistemleri Mühendisliği