Tarih:

Paylaş:

Yeni Zelanda’nın AUKUS’a Katılması Mümkün mü?

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, AUKUS üçlü savunma ortaklığı konusunda Avustralya’yla görüşmelere başlayacaklarını belirtmiş ve Washington’ın Pasifik’teki diğer siyasi etkilere karşı daha fazla çaba göstermesi gerektiğini söylemiştir. Peters, 31 Ocak 2024 tarihinde Yeni Zelanda ve Avustralya dışişleri ve savunma bakanlarının katılacağı bir ortak toplantı için Avustralya’ya gitmiştir. Aynı zamanda görüşmelerde AUKUS’a katılımın Wellington için ne anlama geleceği de ele alınmıştır.[1]

Olası yeni bir anlaşmanın neyi kapsayacağı henüz kamuoyuna açıklanmamıştır. Yeni Zelanda, 1980’li yıllardan beri nükleer karşıtı bir politika izlemektedir ve bu, Amerika Birleşik Devletleri’yle (ABD) olan savunma ilişkilerine zarar vermiştir. ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Pasifik’i ihmal ettiğini ve bu durumun başkalarının bu boşluğu doldurmasına neden olduğunu belirten Peters, şu ifadeleri kullanmıştır:[2]

“Pek tabii aksiyonlarını artırdılar. Ancak birçok ada ulusunun yerel düzeydeki acil sorunlarla daha büyük bir yoğunlukta çalışmaları gerekiyor.”

2005-2008 ve 2017-2020 dönemlerinde dışişleri bakanı olarak görev yapan Peters, 2023 yılında yeni bir muhafazakâr koalisyon hükümetinin seçilmesiyle tekrar göreve dönmüştür.  2017 yılında Peters, ülkesinin bölgedeki küçük Pasifik adalarıyla ilişkilerini artırmak amacıyla “Pasifik Sıfırlama” programı başlattıklarını duyurmuştu.[3]

Önceki hükümeti politik konularda taviz vermemekle eleştiren Peters, “Bu yeni ortamda gösterişli bir izolasyonist duruş sergilemek, ulusal çıkarımıza uygun değil” demiştir. Gelinen noktada, Yeni Zelanda’nın AUKUS üçlü savunma ortaklığına katılma ihtimali, ülkenin güvenlik ve dış politikasındaki önemli bir değişikliğe işaret edebilir.

Yeni Zelanda’nın AUKUS bağlamında katılması planlanan İkinci Sütun (Pillar Two), nükleer enerjili saldırı denizaltılarına odaklanan ilk sütundan ayrılan geniş bir alanı kapsamaktadır. Bunun sebebi Yeni Zelanda’nın uzun süredir devam eden nükleer karşıtı politikasıdır. Nitekim Yeni Zelanda, 1951 yılında ABD’yle birlikte kurdukları ANZUS[4] ortaklığından 1986 yılında ayrılmıştır.[5]

Yeni Zelanda’nın AUKUS’da yer alması, ülkenin bölgesel varlığını yükseltebilir, fakat aynı zamanda iç politika ve tarih boyunca benimsenen nükleer karşıtı duruşuyla çelişebilir. Bu durum, Yeni Zelanda’nın dış politika tercihlerini dengeleme ve ulusal çıkarlarını koruma ihtiyacının birer yansımasıdır.

Bir diğer önemli nokta ise Washington’ın Pasifik politikasındaki eksikliklerdir. Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında Pasifik’e yeterince odaklanmadığını savunmaktadır. Bu, bölgede ortaya çıkan boşluğun, diğer ülkelerin etki alanlarını genişletmesine neden olmuştur.

Bu eleştiri, ABD’nin küresel öncelikleri arasında değişiklikler yapmasını gerektirebilir. Pasifik’teki politika eksikliklerinin, bölgesel istikrar ve güvenlik açısından ciddi sonuçları olabilir. ABD’nin Pasifik’teki diğer aktörlerle işbirliği yaparak bölgesel sorunlara çözüm bulması, bölgede güvenilir bir ortak olarak kalmasını sağlamak açısından kritik öneme sahiptir.

Bölgede süregelen Washington-Pekin rekabeti bu noktada önemli bir arka plan sunmaktadır. Pasifik’teki güç mücadelesi, güvenlik, savunma, yardım ve altyapı gibi bir dizi konuda ortaya çıkan çatışmalı dinamikleri içermektedir.

Bahse konu olan rekabetin bölgesel boyutunun da en az küresel boyutu kadar önemli olduğu söylenebilir. Bu noktada özellikle ABD, bölge ülkeleriyle çeşitli güvenlik anlaşmaları ve işbirlikleri hayata geçirerek Çin’i çevreleme amacını gütmektedir. Nitekim Yeni Zelanda’nın da Batı’nın önemli bir müttefiki olduğu söylenebilir. Bu da Asya-Pasifik’te Wellington ve Pekin arasında konjonktürel bir rekabet ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Dahası ABD’nin bölgede izlediği kutuplaşma siyaseti bölge ülkelerinin bir kutup seçmesine ve diğer kutupla rekabetini sertleştirmesine sebebiyet vermektedir. Tüm bu sebepler doğrultusunda ABD’nin Yeni Zelanda’yı yanına çekme çabaları, Pekin’e karşı bir hamle olarak değerlendirilebilir.

Öte yandan Wellington’un da hem Çin’le yürütülen küresel rekabet hem de Kuzey Kore kaynaklı tehditten dolayı ABD’ye yakınlaşma niyetinde olduğu öne sürülebilir. Asya-Pasifik’in bölgesel jeopolitik dinamikleri de bölge devletlerini Çin veya ABD eksenine doğru itmektedir, denebilir.

Yeni Zelanda’nın “Pasifik Sıfırlama” politikasının Çin’le ilişkileri olumsuz etkileyeceğinden söz edebiliriz Bunun ABD’yle işbirliğini güçlendirmeye yönelik bir strateji olduğu düşünülmektedir. Ancak Yeni Zelanda’nın AUKUS üçlü savunma ortaklığına dahil olma olasılığı, Çin’le ilişkilerini dengede tutma zorunluluğunu da ortaya koymaktadır. Çin’le olan ekonomik bağlar ve bölgesel işbirliği, Yeni Zelanda’nın bu dengeleme sürecini karmaşıklaştırmaktadır.


[1] “US Needs to Work with Greater Intensity in the Pacific – NZ Foreign Minister”, Reuters, https://www.reuters.com/world/us-needs-work-with-greater-intensity-pacific-nz-min-2024-01-31/, (Erişim Tarihi: 31.01.2024).

[2] Aynı yer.

[3] Aynı yer.

[4] “ANZUS Treaty Comes Into Force”, News Zealand History, https://nzhistory.govt.nz/anzus-comes-into-force, (Erişim Tarihi: 27.01.2024).

[5] “U.S. Withdraws New Zealand’s ANZUS Shield”, The Washington Post, https://www.washingtonpost.com/archive/politics/1986/06/28/us-withdraws-new-zealands-anzus-shield/0985d3b7-dc86-47fd-8831-d3653d4c6327/, (Erişim Tarihi: 27.01.2024).

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.