Analiz

Avrupa Komisyonu’nun “Ursula von der Leyen Komisyon Dönemi Raporu”

Von der Leyen liderliğindeki Komisyon, Avrupa’nın enerji güvenliğini artırmak için Rus gazına olan bağımlılığı azaltarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiştir.
Avrupa Komisyonu, NextGenerationEU programıyla Avrupa’nın pandemiden sonraki toparlanmasını desteklemek amacıyla 800 milyar Euro’nun üzerinde yatırım yapmıştır.
Avrupa Komisyonu, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı uluslararası desteği koordine ederek toplamda 88 milyar Euro’dan fazla insani, mali ve askeri yardım sağlamıştır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Avrupa Komisyonu, 6 Mart 2024 tarihinde “Ursula von der Leyen Komisyonu’nun hikayesi” başlıklı bir rapor yayımlamıştır.[1] Bu raporla birlikte Ursula von der Leyen döneminde Avrupa Birliği’nin (AB) pandemiye yanıtı, yeşil ve dijital dönüşüm çabaları ile küresel rolünün güçlendirilmesi gibi önemli konulardaki faaliyetleri aktarılmıştır. 

AB Parlamentosu’ndaki en büyük güç olan muhafazakâr Avrupa Halk Partisi (EPP) tarafından ikinci dönem Avrupa Komisyonu başkan adaylığına yeniden seçilen Ursula von der Leyen,[2] 1958 doğumlu bir Alman siyasetçidir. Siyasi kariyerine Almanya’da başlamış ve 2009-2019 yılları arasında Alman Federal Meclisi üyesi olarak görev yapmıştır. Bunun yanında farklı bakanlık pozisyonlarında bulunmuş ve Almanya Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) üyesi olarak aktif rol oynamıştır. Tıp geçmişi vardır ve doktorasını yapmıştır. 2019-2024 yılları arasında görev yapacağı Avrupa Komisyonu Başkanı olarak altı ana hedef belirlemiştir: Avrupa Yeşil Anlaşması, dijital çağa hazır bir Avrupa, kapsayıcı bir ekonomi, Avrupa için daha güçlü bir küresel varlık, Avrupa değerlerinin desteklenmesi ve Avrupa demokrasisine yeniden odaklanma.[3] Avrupa Konseyi toplantılarında, G7 ve G20 zirvelerinde, AB dışındaki diğer devletlerin zirvelerinde ve Avrupa Parlamentosu ve Konsey’deki önemli tartışmalarda Komisyon’u Başkan Von der Leyen temsil etmektedir.

Avrupa Komisyonu, 2019-2024 yılları arasındaki vizyonunu açıklarken küresel belirsizlikler karşısında birlikteliğe vurgu yapmaktadır. Avrupa; kapsayıcılık, eşitlik ve ortak değerlerin korunmasına öncelik verirken sürdürülebilir bir gezegen ve dijital ekonomiye geçişte liderlik etmeyi hedeflemektedir. İstihdam ve ekonomik kalkınmadaki güçlü yönlere rağmen hırs ve başarılardan gurur duyma çağrısı yapılmaktadır. Avrupa Parlamentosu’yla işbirliği ve stratejik gündemlerle uyum önem taşımaktadır. Genel olarak Komisyon, Avrupa’nın içsel ve dışsal zorlukları ele alma potansiyelinden yararlanmayı ve küresel liderlik için ülke içinde daha fazlası için çaba göstermeyi amaçlamaktadır.[4] Avrupa Komisyonu’nun beş yıl vizyonu, küresel belirsizliklerin ortasında birliğe odaklanmıştır. Kapsayıcılık ve ortak değerlere öncelik verirken sürdürülebilirlik ve dijital ekonomi alanlarında liderlik etmeyi hedeflemiştir. Avrupa Parlamentosu’yla işbirliği ve stratejik gündemlerle uyum önem taşımıştır.

Avrupa Komisyonu, Covid-19 salgınıyla başa çıkmak için birtakım stratejiler yürütmüştür. Sağlık, ekonomi ve toplumsal refahı sürdürmek amacıyla çeşitli önlemler alınmıştır. İlk olarak hızlı aşı geliştirme ve dağıtımıyla vatandaşların sağlığının korunması hedeflenmiştir. Ayrıca AB Dijital Covid Sertifikası gibi yeni araçlarla seyahat yasaklamaları kalkarak sınır ötesi hareketlilik kolaylaştırılmıştır. Bu durum vatandaşların normalleşme sürecine geçişini desteklemiştir. Bunun yanında ekonomik olarak işsizlik risklerini azaltmak amacıyla acil önlemler alınmıştır. Örneğin, Acil Durumda İşsizlik Risklerini Azaltma Desteği (SURE) gibi araçlarla milyonlarca vatandaş desteklenmiş ve iş yerlerinin kapanmasının önüne geçilmiştir. Global çapta Komisyon, COVAX’a önemli katkılarda bulunarak ve Covid-19 Araçlarına Erişim Hızlandırıcısı (ACT-Accelerator) tarzı girişimlerle küresel dayanışmayı desteklemiştir. Avrupa Sağlık Birliği gibi girişimlerle sağlık krizlerine hazırlıklı olmayı ve sağlık sistemlerini güçlendirmeyi amaçlamıştır. AB Dijital Covid Sertifikası gibi girişimlerin yanında aşı geliştirme ve adil dağıtım konularına odaklanmaları pandemi anında çok etkili olmuştur. Komisyon’un “SURE” gibi destek tedbirleri mali gerilemeleri hafifletmiştir. COVAX ve ACT-Accelerator aracılığıyla küresel dayanışma çabaları, küresel sağlık işbirliğindeki liderliklerini vurgulamıştır.

NextGenerationEU, temiz ve dijital geçişlerde hedefleri aşarak 800 milyar Euro’nun üzerinde yatırımla AB’nin pandemiden sonra toparlanmasını desteklemiştir. İklim felaketlerine karşı 5.8 milyon insana yardım ederek ve enerji tüketiminde tasarruf sağlayarak iklim eylemini hızlandırmıştır. Programın işgücü piyasalarından iş ortamlarına kadar gerçekleştirdiği reformlar ekonomik dayanıklılığı arttırmıştır. Ayrıca NextGenerationEU, milyonlarca kişiye yüksek hızlı internet erişimi ve dijital hizmetler sağlayarak yenilikçiliği ve sosyal uyumu teşvik etmektedir. Bu, AB’nin kolektif büyüme ve sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığının bir kanıtı olmuştur. NextGenerationEU’nun sosyal uyum kararlılığı, milyonlarca kişi için yüksek hızlı internet erişimi ve dijital hizmetlerin kolaylaştırılması açısından açıkça görülmektedir. Bu konular genel olarak AB’nin kolektif büyüme ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığının bir kanıtıdır.

AB, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşılık vererek toplamda 88 milyar Euro’yu aşan kapsamlı insani, mali ve askeri yardım sağlamıştır. Milyonlarca Ukraynalı mülteciye kucak açarak ve Rusya’ya önemli yaptırımlar uygulayarak Ukrayna’ya karşı uluslararası desteği koordine edilmiştir. Böylece Avrupa’da uluslararası hukuk ve istikrarı koruma kararlılıklarını göstermektedir.

Avrupa Komisyonu, değişen stratejik ortam karşısında Avrupa’nın dayanıklılığını, güvenliğini ve savunma kabiliyetlerini güçlendirmek için önemli çabalar sarf etmiştir. Kritik altyapının fiziksel güvenliğinin arttırılması, organize suç ve terörizmle hem çevrimdışı hem de çevrimiçi mücadele, dezenformasyonla mücadele, kolluk kuvvetleri arasında sınır ötesi işbirliğinin geliştirilmesi, Schengen bölgesinin yönetişiminin güçlendirilmesi, NATO ile ortaklığın derinleştirilmesi ve savunma sanayinin harekete geçirilmesi önem taşımaktadır. Bu girişimler, karmaşık güvenlik sorunlarının ortasında Avrupa vatandaşlarının emniyet ve güvenliğini sağlamaya yönelik bir kararlılığı yansıtmaktadır. Kritik Kuruluşların Dayanıklılığı Direktifi ve Avrupa Savunma Fonu gibi spesifik tedbirlerin de dahil edilmesi, Komisyon’un stratejik önceliklerinin kapsamlı bir şekilde anlaşıldığını göstermektedir. Genel olarak bu, Avrupa güvenlik dinamikleri ve Komisyon’un güncel güvenlik sorunlarının ele alınmasındaki konumunda incelikli bir anlayışı yansıtmaktadır.

Rusya-Ukrayna Savaşı sırasında Moskova’nın enerji tehdidine yanıt olarak AB, enerji kriziyle başa çıkmak için kapsamlı bir stratejiyi uygulamıştır: Rus gazına olan bağımlılığı azaltarak farklı enerji kaynaklarına yönelmiştir. Gaz kullanımını %18 azaltmak için yenilenebilir enerji genişlemesine gidilmiştir. Rüzgâr ve güneş enerjisi kurulumunu hızlandırarak elektrik üretimi sağlamıştır. AB Enerji Platformu ile ortak gaz temini yaratılarak pazarlık gücünü artırmıştır. Rus fosil yakıtlarından enerji bağımsızlığına ulaşarak güvenlik, dayanıklılık ve erişilebilirliği sağlamıştır.

Komisyon; sel, yangın, deprem ve tıbbi olağanüstü durumlar gibi felaketlere karşı Avrupa’nın afet yanıt mekanizmasını güçlendirmiştir. AB Sivil Koruma Mekanizması ve rescEU gibi girişimler, 2019 yılından bugüne 3 milyar eurodan fazla kaynakla hızlı yardım sunmaktadır. Avrupa’nın yangın söndürme filosu, kıtada ve hatta Kanada’da yaşanan krizlere yardım etmiştir. 2020 yılından bu yana koordine edilen 232 İnsani Hava Köprüsü operasyonu ile AB hem birlik içinde hem de küresel olarak acil durumlara faaliyet göstermektedir.

Avrupa Yeşil Anlaşması, 2050 yılında iklim nötralizesini sağlama ve sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar %55 oranında azaltma amacıyla geliştirilmiş kapsamlı bir strateji olmuştur. Temiz bir ekonomiyi ve sürdürülebilir yatırımları teşvik etmiş, ayrıca Adil Dönüşüm Fonu gibi tedbirlerle sosyal adaleti sağlamıştır. AB, sürdürülebilir finansta öncü konumdadır ve Karbon Sınır Düzeltme Mekanizması aracılığıyla karbon sızıntısı gibi küresel sorunları ele almıştır. Genel olarak Avrupa Yeşil Anlaşması, Avrupa ve dünya için daha yeşil ve daha refah bir gelecek için bir yol haritası belirlemiştir.

AB, riskleri en aza indirirken vatandaşlar ve işletmeler için fayda sağlama odaklı olarak dijital liderlikte önemli adımlar atmıştır. Fiber optik ve 5G’ye yapılan yatırımlar kırsal da alanları kapsamıştır. Dijital Hizmetler Yasası, çevrimiçi temel prensipleri ve kullanıcı haklarını vurgulayarak platform sorumluluklarına önem vermiştir. Dijital Pazarlar Yasası adil rekabet ve şeffaflığı sağlamıştır. AB’nin Yapay Zekâ Yasası, yeniliği teşvik ederken güveni koruyan yüksek riskli yapay zekâ kullanımlarına odaklanmıştır. Veri Yasası da veri paylaşımını teşvik etmeyi ve bulut pazarının rekabet gücünü artırmayı amaçlamıştır. Fiber optik ve 5G altyapısına yapılan stratejik yatırımlar sadece kentsel-kırsal dijital uçurumu kapatmakla kalmamış, aynı zamanda işgücünü temel dijital becerilerle donatmış ve ekonomik büyümeye ve kapsayıcılığa katkı sağlamıştır.

Avrupa; stratejik yatırım, düzenleyici destek ve uluslararası işbirliği sayesinde endüstriyel rekabetçiliği önceliklendirmiştir. Avrupa Çip Kanunu ve Kritik Hammaddeler Kanunu gibi girişimler, temel kaynakları güvence altına almayı ve yerli üretimi teşvik etmeyi amaçlamıştır. Bu yaklaşımla coğrafi tehditlere karşı dayanıklılığı kuvvetlendirirken, AB’nin ekonomik güvenliğini ve temiz enerjide global liderliğini güçlendirmiştir.

Von der Leyen Komisyonu, işçilerin becerilerini ve refahını öne çıkarırken bir sosyal pazar ekonomisi oluşturmaya odaklanmıştır. Başta eğitime yatırım yapıp aynı zamanda ücretleri dengelemek konusunda önemli adımlar atmıştır. Özellikle platform çalışması gibi gelişen alanlarda çalışma koşullarını iyileştirerek hedefe ulaşmayı kolaylaştırmıştır. Ayrıca ücretlerin şeffaflığını teşvik etmişlerdir, ihtiyaç sahibi ailelere çocuk bakımı desteği ve kurumsal liderlikte çeşitliliği sağlamışlardır. Bunların yanı sıra herkesin etkin rol alabileceği daha kapsayıcı bir toplum oluşturmak için ayrımcılıkla mücadele etmişlerdir.

Avrupa Komisyonu’nun düzensiz göçle ilgili yaklaşımı, dış sınır kontrolünü güçlendirmeyi, sığınma prosedürlerini hızlandırmayı ve üye ülkelerin sorumluluklarını netleştirmeyi içermektedir. Esnek bir dayanışma mekanizması işbirliğini teşvik ederken; üçüncü devletlerle gerçekleştirilen ortaklıklar temel sebeplere odaklanmıştır. Amaç, insani prensipleri etkili göç yönetimiyle dengelemek, uluslararası yükümlülüklere uygunluğu sağlarken AB’nin güvenliği ve istikrarı artırmaktır. Genel olarak bu adımlar, düzensiz göçün meydana getirdiği zorlukları hafifletmiştir. Olayın temel sebeplerine odaklanıp uluslararası gerekliliklere uyumunu sağlayarak Avrupa Komisyonu, Avrupa’da daha sürdürülebilir ve etkili bir göç yönetim sistemi yaratmıştır.

Komisyon aynı zamanda AB’de demokrasiyi savunmayı ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmeyi temel politika haline getirmiştir. Yabancı müdahaleler ve dezenformasyon gibi tehditlere yönelik yasal düzenlemeler getirerek medya özgürlüğünü ve çoğulculuğunu koruma gibi adımlar atmıştır. Yıllık Hukukun Üstünlüğü Raporu ve Bütçe Koşulluluk Mekanizması gibi uygulama mekanizmalarının yürürlüğe girmesi, tüm üye ülkelerde demokratik ilkeleri korumak için kararlı bir tutumu göstermektedir.

Von der Leyen Komisyonu, stratejik ittifaklar ve girişimler sayesinde Avrupa’nın global çapta konumunu güçlendirmiştir. Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere küresel ortaklarla yapılan işbirliği çabaları, iklim eylemi, ticaret ve teknoloji gibi alanlarda AB’nin rolünü güçlendirmiştir. Global Gateway gibi girişimler, AB’nin sürdürülebilir kalkınma ve dünya çapında iş oluşturma hakkındaki taahhüdünü göstermiştir ki bu durum da Avrupa’nın güvenilir bir ortak olarak itibarını pekiştirirken dünya sahnesindeki etkisini artırmıştır.


[1] “Keeping our promise to Europe: The story of the von der Leyen Commission”, Avrupa Komisyonu, https://commission.europa.eu/document/download/37fb50d6-73e1-426c-bd4a-87c44c8763d9_en?filename=Keeping-our-promise-to-Europe_brochure.pdf, (Erişim Tarihi: 09.03.2024).

[2] “EPP Congress elects its lead candidate for European Commission President”, Avrupa Halk Partisi, https://www.epp.eu/news/epp-congress-elects-its-lead-candidate-for-european-commission-president, (Erişim Tarihi: 09.03.2024).

[3] “Biography”, Avrupa Komisyonu, https://education.ec.europa.eu/node/2282, (Erişim Tarihi: 09.03.2024).

[4] “Political guıdelines for the next European Commission 2019-2024”, Avrupa Komisyonu, (Erişim Tarihi: 10.03.2024).

Melike AKIN
Melike AKIN
Melike Akın, 2021 yılında Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden "Türk-Yunan İlişkilerinde Ege Sorunu" başlıklı bitirme teziyle mezun olmuştur. 2022 yılından itibaren Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde yüksek lisans programında eğitimine devam etmektedir. "Ukrayna Savaşı’ndan Sonra AB’nin Enerji Arayışları: Bir Alternatif Olarak Güney Gaz Koridoru" başlıklı yüksek lisans tezini yazmaktadır. İleri düzeyde İngilizce bilen Melike’nin ana ilgi alanları arasında Avrupa Birliği, enerji diplomasisi ve uluslararası örgütler yer almaktadır.

Benzer İçerikler