Tarih:

Paylaş:

Batı’nın Bosna Hersek Dış Politikasındaki Yeri

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Balkanlar hem demografik yapısı hem de jeopolitik konumu hasebiyle küresel aktörlerin dış politikasında yer edinmiştir. Bölge devletlerinin kozmopolit yapısı, zengin bir kültürel mirasa sebep olmasına rağmen farklı grupların yönelimleri siyasal istikrara gölge düşürebilmektedir. Bu çerçevede Bosna Hersek karşımıza çıkmaktadır. Nitekim ülkenin siyasal yapısına bakıldığında tarafların farklı yönelimleri söz konusudur. 1 Kasım 2023 tarihinde Avrupa Komisyonu (AK) Başkanı Ursula von der Leyen’le görüşen Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Üyesi Denis Becirovic’in ülkenin Avrupa-Atlantik entegrasyonuna giden yolunu “tek alternatif” olarak görmektedir.[1]

Buna karşın 9 Kasım 2023 tarihinde Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik, Balkanlar’daki Sırpların kendi eşsiz devletine sahip olma hakkına sahip olduğunu dile getirmiştir.[2] Bahse konu iki ifade, Bosna Hersek’teki farklı yönelimlerin siyasal alana yansıma olarak görülebilir. Buradan hareketle Saraybosna bir taraftan Batı’ya konsolide olmaya çabalarken, bir taraftan da Sırp varlığını dengelemeye çalışmaktadır. Zira Sırp yönetimin Rusya’yla olan ilişkileri ve Büyük Sırbistan hayaline yönelik ifadeleri, güvenlik endişesine sebep olmaktadır.

Bosna Hersek, geleceğini Batı’da görmekte ve dolayısıyla gerek Washington gerekse Brüksel’le olan münasebetlerini derinleştirmeye çalışmaktadır. Nitekim Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) üye olmamasına rağmen 14 Aralık 2006 tarihinden beri Barış İçin Ortaklık Programı’nda bulunmaktadır. Bu bağlamda gerek savunma gerekse Batı’ya entegrasyon açısından Saraybosna’nın ilgisi ortadadır. Bosna Hersek Savunma Bakanı Zukan Helez ile NATO’nun Saraybosna Karargâhı Komutanı Tuğgeneral Pamela Mcgaha, 3 Kasım 2023 tarihinde iki aktör arasındaki işbirliğini görüşmek üzere bir araya gelmiştir.[3] Bahse konu görüşme, Saraybosna’nın özellikle güvenlik endişeleri sebebiyle Batı’ya olan ilgisini göstermektedir.

Batı ve Bosna Hersek ilişkileri pek çok konu üzerinden sürdürülse de temelde güvenlik üzerinden şekillendiğinden bahsedilebilir. Nitekim taraflar farklı çatılar altında çeşitli temaslarda bulunmaktadır. Bosna Hersek’in Uluslararası İşbirliğinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Zoran Sajinovic liderliğindeki heyetin 10 Kasım 2023 tarihinde Brüksel’de gerçekleşen NATO toplantısına katılması,[4] mevzubahis temaslara örnek olarak gösterilebilir. Ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 700 kişilik Avrupa Birliği Barış Gücü Misyonu’nun (EUFOR) 5 Kasım 2023 tarihinde sona ermesi beklenen görev süresini bir yıl daha uzatılmasına ilişkin kararı,[5] küresel aktörlerin bölgedeki güvenlik denklemleriyle yakından ilgili olduğunu göstermektedir. Kararın oybirliğiyle verilmesi ise oldukça dikkat çekicidir.

EUFOR, temelde Dayton Barış Anlaşması çerçevesinde Bosna Hersek’te barış ve istikrarın sürdürülebilmesi amacıyla konuşlanmaktadır. Ancak bölgede barışın ve siyasal istikrarın sağlanması için uygun görülen tek aktör değildir. Zira Uluslararası Bosna-Hersek Topluluğu Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt, Dayton Anlaşması’na uyumu izlemek ve sağlamak üzere görevlendirilmiştir. Bahse konu görev bağlamında selefleri gibi altı aylık düzenli rapor sunması beklenen Schmit, 16 Nisan 2023-15 Ekim 2023 döneminde Barış için Genel Çerçeve Anlaşması’nın uygulanmasıyla ilgili olağan raporunu BM Genel Sekreteri’ne sunmuştur.[6]

Yüksek Temsilci Schmidt, ilgili raporda Bosnalı Sırp yetkililerin Dayton Anlaşması’na yönelik olumsuz tavırlarını dile getirmiş ve Bosna Hersek’teki durumun kötüleştiğine ve Sırp Lider Dodik’in ülkedeki iki büyük siyasi krize kasten neden olduğuna dikkat çekmiştir.[7] Schmidt’e göre lider Dodik’in hareketleri barışa gölge düşürmektedir. Zira Batı’nın Bosna Hersek’e yaklaşımında bu ifadeler etkili olacaktır. Nitekim Bosna Hersek’e yönelik bir ilgi söz konusudur. Ülkenin jeopolitik-jeoekonomik önemi, Avrupa Birliği’nin (AB) Batı Balkanlar açılımındaki stratejik unsurlardan birkaçı olarak görülmektedir. Bu noktada Brüksel’in Saraybosna’yla temasları sürmektedir. Söz konusu temasların temel sebebi ise Saraybosna’nın gerek ekonomik gerekse siyasi anlamda ülke geleceğini Batı’yla görmesidir. Ayrıca Sırp-Rus ilişkilerine yönelik endişelerini giderme noktasında bir dengeleyici olarak Batı görülmektedir.

Üzerinde durulması gereken önemli bir husus ise AB’nin Bosna Hersek’e yaklaşımıdır. Brüksel, bilhassa Balkanlar’ı da Avrupa’nın bir parçası olarak görmekte ve bölgenin AB politikalarına uyumlu hale gelmesini istemektedir. Bu çerçevede Saraybosna-Brüksel münasebetleri derinleşmektedir. Nitekim 8 Kasım 2023 tarihinde AK, AB muhatabı ülkelerin durumunu görüşmek için toplanmış, Bosna Hersek’in ilerlemesine ilişkin raporda müzakerelerin başlatılması konusunda bir anlaşmaya varılmamasına rağmen Mart 2024 tarihine kadar yerine getirilmesi gereken konularda Saraybosna’ya yeşil ışık yakılmıştır.[8]

Önümüzdeki dönemde Bosna Hersek-AB ilişkilerinde çeşitli konularda işbirliği sağlanması muhtemeldir. Zira AB’nin Batı Balkanlar’a yönelik 6 milyar avroluk paketinin yüzde 20’si Bosna Hersek’e ayrılmıştır. Bu durum güvenlik endişelerine rağmen Saraybosna’nın Avrupa’ya konsolide olmasına yönelik ciddi bir teşvik olarak görülebilir.

Sonuç olarak Balkanlar jeopolitik ve jeoekonomik açıdan oldukça önemli bir coğrafyadır. Dolayısıyla Batı, Balkan devletleriyle münasebetlerini derinleştirmek istemektedir. Bu çerçevede Bosna Hersek, Brüksel tarafından ilgi görmektedir. Bosna Hersek’in kozmopolit yapısının olumsuzluklarına rağmen AB’nin çeşitli teşviklerle Saraybosna’daki nüfuzunu arttırmaya çalıştığından bahsedilebilir. Sırp Cumhuriyeti, ayrılıkçı söylemleri ve Rusya’yla ilişkileri hasebiyle endişeye sebep olsa da Batı’nın Bosna Hersek’ten kolayca vazgeçmesi zayıf bir ihtimaldir. Son kertede Bosna Hersek’in Batı’yla konsolide olmuş bir aktör haline gelmek istemesinden dolayı dış politikadaki önceliğinin AB olduğu ifade edilebilir.


[1] “Becirovic on the Meeting with the President of the European Commission: A new Dose of Optimism”, Sarajevotimes, https://sarajevotimes.com/becirovic-on-the-meeting-with-the-president-of-the-european-commission-a-new-dose-of-optimism/, (Erişim Tarihi: 01.11.2023).

[2] “Dodik ‘compared’ the Conflict in Gaza with BiH”, Sarajevotimes, https://sarajevotimes.com/dodik-compared-the-conflict-in-gaza-with-bih/, (Erişim Tarihi: 10.11.2023).

[3] “Good Cooperation between BiH Ministry of Defense and NATO”, Sarajevotimes, https://sarajevotimes.com/good-cooperation-between-bih-ministry-of-defense-and-nato/, (Erişim Tarihi: 03.11.2023).

[4] “The Text of the PARP Assessment for BiH was adopted in Brussels”, Sarajevotimes, https://sarajevotimes.com/the-text-of-the-parp-assessment-for-bih-was-adopted-in-brussels/, (Erişim Tarihi:10.11.2023).

[5] “Vijeće sigurnosti UN-a produžilo mandat EUFOR-a u BiH”, Aljazeera, https://balkans.aljazeera.net/news/balkan/2023/11/2/vijece-sigurnosti-un-a-produzilo-mandat-eufor-a-u-bih, (Erişim Tarihi: 02.11.2023).

[6] “HR Christian Schmidt submitted his regular Report to the United Nations”, Sarajevotimes, https://sarajevotimes.com/hr-christian-schmidt-submitted-his-regular-report-to-the-united-nations/, (Erişim Tarihi: 03.11.2023).

[7] “Schmidt upozorio Vijeće sigurnosti UN-a: Dodikov secesionizam prijeti miru”, Aljazeera, https://balkans.aljazeera.net/news/balkan/2023/11/1/schmidt-upozorio-vijece-sigurnosti-un-a-dodikov-secesionizam-prijeti-miru, (Erişim Tarihi: 01.11.2023).

[8] “Leyen: Pregovori o članstvu BiH u EU kad ispuni određene uvjete”, Aljazeera, https://balkans.aljazeera.net/news/balkan/2023/11/8/leyen-pregovori-o-clanstvu-bih-u-eu-kad-ispuni-odredjene-uslove, (Erişim Tarihi: 08.11.2023).