Tarih:

Paylaş:

Batı’yla İlişkiler Çerçevesinde Yunanistan Dış Politikası

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Son dönemde Yunanistan, dış politikada Batı’yla konsolide olmuş bir şekilde hareket etmektedir. Nitekim uluslararası kamuoyunda Miçotakis yönetiminin istikrarı ile ekonomik gelişmesi arasında kurulan bağ, bu durumun gelişmesinde etkilidir. Yunanistan-Amerika Birleşik Devletleri (ABD)-Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkilerin karşılıklı kazanımlar üzerinden şekillendiği ifade edilebilir. Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı’yla oluşan Avrupa’daki enerji krizi ve BRICS aktörlerinin bölgedeki Amerikan nüfuzunu zorlaması, Doğu Akdeniz’de Yunanistan’a duyulan ihtiyacı artırmıştır.

Miçotakis yönetimi kendi çıkarlarını Batılı müttefiklerinin çıkarlarıyla paralel görmekte ve bu doğrultuda bir dış politika izlemektedir. Buradan hareketle Atina’nın dış politikasında iki temel saikle hareket ettiği iddia edilebilir. Bunlardan ilki, işbirliği içerisinde olduğu aktörlerin yaşadığı krizlerin çözümünde inisiyatif alarak Batı’yla bütünleşmesini sürdürmektir. Bir diğeriyse mevzu bahis çözümlerde Atina’nın aracı olması hasebiyle elde ettiği destekle ekonomik kalkınmasını hızlandırmak ve bölgedeki jeopolitik gücünü arttırmaktır. Yunanistan Dışişleri Bakanı George Gerapetritis’in Ukraynalı mevkidaşı Dmytro Kuleba ile yaptığı telefon görüşmesinde Ukrayna’nın egemenliğini yeniden tesis etmeye ve insani krizleri önlemeye yönelik tüm uluslararası girişimleri desteklediğini vurgulaması,[1] Atina’nın Batı’yla paralel ilerleyen dış politikasına örnek gösterilebilir.

Yunanistan bir süredir ABD’yle temaslarını arttırmakta ve münasebetlerini derinleştirmeye çabalamaktadır. Washington, Doğu Akdeniz’deki varlığını korumaya çalışırken, Atina ise bölgede diplomatik merkez olmayı hedeflemektedir. Görünen o ki; mütekabiliyet üzerinden şekillenen bu ilişki tarafların çıkarlarına hizmet etmektedir. Zira ABD bir taraftan Karadeniz ve Balkanlar’daki Rus nüfuzunu engellemek bir taraftan da Doğu Akdeniz’de olası bir güvenlik krizine karşı askeri bir üs görmek istemektedir.

Üzerinde durulması gereken hususlardan biri ise Atina-Brüksel ilişkileridir. AB, göçmenlere yönelik yaklaşımları sebebiyle eleştirilmektedir. Bu noktada Yunanistan, Avrupa’ya giden göç akımının önünde bir set olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca iki aktör arasında zaman zaman gerilimler yaşansa da enerji krizinin yaşanmasıyla beraber Yunanistan’ın yeni bir alternatif olabileceği görüşü, Brüksel’in ülkeye olan ilgisindeki itici güç olarak görülebilir.

Dolayısıyla Brüksel’in son dönemde Yunanistan aleyhindeki gelişmelere karşı çıktığı ifade edilebilir. Fredi Beleri’nin Arnavutluk tarafından hapsedilmesi üzerine Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas, bu durumun Arnavut halkı için Avrupalı emeller önünde engel teşkil edebileceğini ifade etmiştir.[2] Schinas’ın bu ifadesi, Brüksel’in Yunanistan’a olan hassasiyetini göstermektedir. Atina-Brüksel arasındaki işbirliğinin birçok noktada kendini gösterdiği ileri sürülebilir. Nitekim Miçotakis’in Batı Balkan ülkelerinin liderlerini ve AB yetkililerini, Birliğin genişlemesi ve bölgenin Avrupalı geleceği hakkında gayri resmi bir tartışma için Atina’ya davet etmesi, bu durumu kanıtlar niteliktedir.[3]

AB ve ABD’nin ilgisi Yunanistan’ın dış politikasında görece cüretkâr adımlar atabileceğini göstermektedir. Bu çerçevede Atina, Doğu Akdeniz’de çekim merkezi olacağı çok yönlü bir dış politikaya yönlenmektedir. Bilhassa enerji ve güvenlik açısından önemli bir aktör olarak görülen Miçotakis yönetimi, Batı’nın bu ihtiyacını kendi lehine kullanmaktadır. Bu sayede göreceği destekle ekonomik kalkınmasını hızlandıracaktır. Zira Miçotakis yönetimi için kalkınmanın oldukça önemli olduğu ileri sürülebilir. Bu çerçevede Yunanistan 26.000 iş yaratmak amacıyla ücret sübvansiyonları ve sosyal güvenlik katkısı hedeflemektedir.[4] Buna ek olarak Atina, Brüksel’in gözündeki ekonomik verimsizlik imajını düzelterek 2027’ye kadar yeni fonlar almayı planlamaktadır.[5] Ülkenin kalkınma hedeflerinin bir göstergesi de hazırlanmakta olan yasa tasarısıdır. Bahse konu tasarıda, 1932 yılında kabul edilen ve bir kişinin ikinci işte çalışmasını yasaklayan kanun kaldırılacak ve toplam çalışma saati 13 ile sınırlandırılacaktır.[6]

Bir başka husus ise Çin’in uluslararası sistemdeki etkisini her geçen gün arttırmasıdır. Mısır ve Filistin gibi aktörlerin BRICS’e katılma talebi, Batı’nın bölgedeki varlığına karşı bir tepki ve Çin’in önemli bir alternatif olarak görüldüğü şeklinde yorumlanabilir. Buna ek olarak AB, Rusya’ya çeşitli yaptırımlar uygulamış, Moskova ise enerji kozunu kullanarak bölgede krizlerin yükselmesine sebep olmuştur. Ayrıca Kosova-Sırbistan arasında yaşanan krizler, AB’nin Batı Balkanlar açılımını baltalamıştır. Bölgede yaşanacak bir gerilimin çatışmaya dönme riski tarafları endişelendirmektedir. Zira Sırplar ve Ruslar arasındaki münasebetlerin derin olması hasebiyle Rusya’ya bir manevra alanı oluşabileceği düşünülmektedir. Bu noktada Yunanistan jeopolitik konumu hasebiyle oldukça önemli bir aktör olarak karşımıza çıkmaktadır.

Nihayetinde ABD’nin sürdürülebilir bir siyaset izleyebilmesi için bölgedeki varlığını güvenceye alması gerekmektedir. Ayrıca Brüksel-Washington ilişkilerindeki güvenlik anlayışı düşünüldüğünde Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) hem Balkanlar’a hem Karadeniz’e hem de Doğu Akdeniz’e kolay ulaşımı için Yunanistan’ın oldukça önemli bir aktör olduğu ifade edilebilir. Dolayısıyla Atina’nın Doğu Akdeniz’e yönelimi, Batılı müttefiklerinin kazanımlarını artıracaktır.

Daha somut bir şekilde ifade etmek gerekirse; Yunanistan, müttefiklerinin çıkarlarını korurken bölgede diplomatik merkez olma girişimlerini sürdürmektedir. Bu bağlamda bölgede çok yönlü bir politika için harekete geçmiştir. Bakan Gerapetrit’in Mısırlı mevkidaşı Sameh Shoukry ile görüşmesi,[7] bahse konu politikanın önemli adımlarından biridir. Stratejik ortaklığın vurgulandığı görüşmede iklim değişikliği gibi konuların dışında Avrupa’ya enerji elektrik tedariki meselesi görüşülmüştür.[8]

Atina’nın Doğu Akdeniz temaslarında bir başka durak olarak İsrail karşımıza çıkmaktadır. İki ülkenin savunma bakanları bir araya gelerek savunma sanayindeki araştırma ve geliştirme işbirlikleri görüşülmüştür. Söz konusu işbirliğinde Yunanistan’ın silah müşterisi olmasından ziyade İsrail’le işbirliği içinde kendi sistemini geliştirmesi amaçlanmaktadır.[9]  Yunanistan’ın bölgedeki politikasını şekillendirirken, aynı zamanda Avrupa’ya yönelik enerji girişiminin önündeki engelleri kaldırmayı da hedeflediği ileri sürülebilir. Zira Bakan Gerapetrit, Libyalı mevkidaşı Najla Mangoush ile yaptığı telefon görüşmesinde ilişkilerin yeniden başlatılması ve doğrudan iletişim kanallarının açılması gerektiğini vurgulamıştır.[10]

Yunanistan’ın Avrupa’yla ilişkilerini derinleştirmek için enerjiyi bir aracı olarak kullanacağını ifade etmek mümkündür. Nitekim Atina’nın son dönemde enerjiyle ilgili ciddi girişimleri söz konusudur. Batı Makedonya bölgesinde 2024 yılında inşa edilip 2025 yılında faaliyete geçmek üzere 98 megavat kapasiteli iki enerji depolama tesisinin planlanması,[11] bu girişimlere örnek olarak gösterilebilir. Sonuç olarak Atina’nın dış politikasını Batı’yla konsolide bir şekilde sürdürdüğünü ifade etmek mümkündür. Avrupa’daki enerji krizi ve NATO’nun güvenlik endişelerinin Yunanistan dış politikasında belirleyici bir unsur olduğu ileri sürülebilir. Miçotakis’in Doğu Akdeniz’e yönelik girişimlerinin hızlanması, önümüzdeki dönemde bahse konu sorunlar için inisiyatif alacağını göstermektedir.


[1] “Athens And Kyiv Affirm Ties”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/news/1217625/athens-and-kyiv-affirm-ties/, (Erişim Tarihi:11.08.2023).

[2] “Schinas: Detention of Ethnic Greek Mayor in Albania ‘Profoundly Anti-European’”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/news/1217819/schinas-detention-of-ethnic-greek-mayor-in-albania-profoundly-anti-european/, (Erişim Tarihi:15.08.2023).

[3] “PM To Host Western Balkan, EU Leaders On Monday for Enlargement Talks”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/news/1218080/pm-to-host-western-balkan-eu-leaders-on-monday-for-enlargement-talks/, (Erişim Tarihi: 19.08.2023).

[4] “Subsidies to Help Create 26,000 Jobs”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/economy/1217358/subsidies-to-help-create-26000-jobs/, (Erişim Tarihi: 09.08.2023).

[5] “Race To Absorb EU Funds”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/economy/1217766/race-to-absorb-eu-funds/, (Erişim Tarihi: 15.08.2023).

[6] “Employment Rules in Greece to Be Tweaked”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/economy/1217125/employment-rules-in-greece-to-be-tweaked/, (Erişim Tarihi: 05.08.2023).

[7] “Greek And Egyptian Foreign Ministers Hold Talks on Bilateral and Regional Issues”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/news/1217094/greek-and-egyptian-foreign-ministers-hold-talks-on-bilateral-and-regional-issues/, (Erişim Tarihi: 04.08.2023).

[8] “FM Highlights Ties with Egypt in Meeting with Counterpart”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/news/1217111/fm-highlights-ties-with-egypt-in-meeting-with-counterpart/, (Erişim Tarihi: 04.08.2023).

[9] “Greece, Israel Utilizing Innovation in Defense Cooperation”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/news/1217342/greece-israel-utilizing-innovation-in-defense-cooperation/, (Erişim Tarihi: 09.08.2023).

[10] “Athens Seeking Restart with Tripoli.’’, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/news/1217429/athens-seeking-restart-with-tripoli/, (Erişim Tarihi: 10.08.2023).

[11] “PPC Renewables to Build Energy Storage Facilities”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/economy/1217757/ppc-renewables-to-build-energy-storage-facilities/, (Erişim Tarihi: 14.08.2023).