Tarih:

Paylaş:

Kızıldeniz’deki Krizin Küresel Tedarik Zincirlerine Etkisi

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Kızıldeniz’de yaşanan son gelişmeler, Hamas ve İsrail arasında başlayan çatışmanın bölgeye yayılmasından duyulan endişeyi artırmaktadır. 2023 yılının Kasım ayından bu yana Hudeyde Limanı’nda Husiler tarafından İsrail’in ve Israil’le bağlantılı gemilere el konulması,[i] ayrıca bu tür gemilere füze ve insansız hava araçlarıyla saldırması uluslararası dikkatleri Husilere yöneltmiştir. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları durana kadar bu tür askeri operasyonlara devam edeceklerini açıklayan Husilerin bu eylemleri, İsrail’in Eilat Limanı’nı zora sokmuş ve ticari trafiğin felç olmasına neden olmuştur.[ii]

Kızıldeniz’deki ticaret krizinin temelini oluşturan bu durum bölgede ciddi jeo-ekonomik etkilere yol açmaktadır. Kızıldeniz, deniz ticareti ve özellikle enerji nakli açısından kritik bir bölgedir. Bu nedenle, bölgedeki deniz taşımacılığına yapılan saldırıların sonuçları küresel ekonomide hızla kendini göstermeye başlamıştır. Kızıldeniz’den geçen konteynerlerin maliyeti birkaç hafta içinde dört katına çıkmış[iii] ve buna ek olarak, bölgedeki ticaret trafiğinde azalma yaşanmıştır.[iv]

Bölgedeki yaşanan krizin siyasi arka planına bakıldığında, Husilerin izledikleri Anti-Siyonist ve Anti-Semitik ideolojik tutumlarına ek olarak, iç konsensüslerini güçlendirme ve hükümetlerinin başarısızlıklarından dikkatleri başka yöne çekme arzuları, onları Kızıldeniz’de saldırılar düzenlemeye sevk ettiği görülmektedir. ABD’nin Husilerin gemilere gerçekleştirdiği saldırılara karşı tepkisi şu ana kadar iki aşamada gerçekleşmiştir. Aralık 2023 tarihinde çok uluslu bir deniz misyonu olan ‘refah muhafızı’[v] organizasyonu oluşturularak başlamış ve ardından Ocak 2024 tarihinden itibaren Husilerin askeri tesislerine karşı Anglo-Amerikan saldırıları gerçekleştirilmiştir.[vi]

Yaşanılan krizin etkilerinden biri Avrupalıların ve Amerikalıların Husilere yönelik algılarının değişmesidir. Husiler, uzun süredir Yemen’deki yerel aktörler olarak görülmekte ve Yemen, bölgesel ve küresel dinamikler açısından periferik bir konuma sahip olarak algılanmaktadır. Ancak Husilerin Kızıldeniz’deki Israil’le bağlantılı olduğunu düşündükleri gemilere saldırarak küresel tedarik zincirinde kesinti yaratmalarıyla birlikte uluslararası ticarete zarar verebilecek bir tehdit potansiyeli taşıdıkları ortaya çıkmıştır.

Başka dikkat çeken bir durum ise Kızıldeniz’deki yaşanan ticaret krizine karşı Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki koordinasyon eksikliğidir.[vii] Husilerin oluşturduğu tehdide karşı uluslararası alanda farklı tepkiler bulunmaktadır; ABD ve İngiltere, Husilerin saldırı kabiliyetlerini zayıflatmayı ve seyrüsefer özgürlüğünü yeniden tesis etmeyi amaçlamaktadır. Öte yandan Avrupalılar, bölgedeki süregelen çatışmanın genişlemesinden kaçınarak risk azaltıcı bir yanıt vermek istemektedir. Bu bağlamda belirtilen hedeflerine ulaşmak amacıyla İngiltere ve ABD’nin Husilerin Kızıldeniz’deki tehdidine hızlı bir şekilde müdahale ettiği göze çarpmaktadır.

Kızıldeniz’in ticari güvenliğini tehdit eden bu duruma karşı Avrupa Birliği’nden gelen tepkiler, üye devletler arasında da farklılık göstermektedir. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris’in bölgedeki şiddetin “tırmanmasını önlemek” amacıyla ABD ve İngiltere’nin Yemen’deki Husi isyancılara yönelik gerçekleştirdiği saldırılara “katılmama kararı aldığını” belirtirken,[viii] İspanya’daki Filistin yanlısı Sánchez hükümetinin[ix] şu ana kadar duruma müdahale etmek konusunda en ufak bir ilgi göstermediği görülmektedir. Avrupa ülkeleri, ortak bir Avrupa kimliği altında bir araya geldiklerini iddia etmelerine rağmen, üye devletlerin farklı stratejik çıkarları ve farklı dış politika görüşleri, Avrupa Birliği’nin küresel krizlere karşı etkili ve birleşik bir şekilde hareket etmesini neredeyse imkânsız hale getirmektedir. Yaşanılan bu siyasi ve askeri koordinasyon eksikliği, AB’nin jeopolitik bir süper güç olma hedefi önünde önemli bir engel teşkil etmektedir. Kızıldeniz’deki ticaret krizi ise Avrupa ülkelerinin hem kendi aralarında hem de diğer Batı ülkeleriyle beraber uluslararası sorunlar karşısında tek bir bütün olarak hareket etme konusundaki yetersizliklerinin devam ettiğini göstermiştir.

Bu gelişmelere ek olarak Kızıldeniz’deki krizin uluslararası ticaret açısından ortaya çıkacak sonuçları, krizin ne kadar süreceğine bağlı olacaktır. Eğer yaşanılan küresel tedarikteki kesinti uzun vadeli olursa, üretici sektörler direnç göstermekte zorlanabilir. Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleştirilen deniz ticaretinde meydana gelen aksamalar nedeniyle, Ümit Burnu’ndan bazı gemiler transit geçiş yapmak zorunda kalmıştır. Afrika’nın etrafını dolaşmak ise 10 günlük bir transit gecikmesi anlamına geldiği için bu gemilerin varışları yavaşlamış ve nakliye maliyetlerinde artış gözlenmiştir. Ayrıca, Süveyş Kanalı rotasındaki limanlardan aktarma yapılamaması, Akdeniz’in deniz ticaretinde marjinalleşme riskini beraberinde getirebilir. Kriz devam ettiği takdirde, deniz yollarının yeniden programlanması gerekecek ve Akdeniz limanları devre dışı kalma riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Tüm bu unsurlar bir araya geldiğinde, küresel ekonomide enflasyon riski görülebilir.

Özetle, dünya giderek daha fazla küreselleşmektedir ve buna paralel olarak ekonomik krizlerin ve siyasi sorunların etkisine maruz kalma olasılığı artmaktadır. Giderek kırılgan hale gelen bu sistem, kendini farklı bağlamlarda giderek daha fazla göstermektedir. Başka bir ifadeyle, küresel ekonominin kırılganlığı artmaktadır. Güncel politik durumda Kızıldeniz’de Yemen’de 2014 yılından bu yana devam eden iç savaş, Gazze Savaşı ile kesişmiş durumdadır. Küresel bir değer olan seyrüsefer özgürlüğünü korumayı kendisine görev edinmiş ABD ise Kızıldeniz ve Babül Mendeb Boğazı’ndaki deniz güvenliğini yeniden tesis etmeyi hedef haline getirmiştir.

Şimdiye kadar Husi saldırılarında azalma olmaması ve hatta yeni Anglo-Amerikan saldırılarının cezalandıracaklarını ilan etmiş olmaları,[x] önümüzdeki günlerde bölgedeki gerilimin daha da tırmanacağı sinyalini vermektedir. Mevcut siyasi koşullar göz önüne alındığında, bu krizin diplomatik yollarla çözülemeyecek bir durumda anlaşılmaktadır. Bu bağlamda Avrupa devletlerine bölgede gerilimi artırmak istemeseler de stratejik çıkarlar ve Kızıldeniz’deki güvenliği sağlama amacıyla bu global krizde daha aktif bir rol oynama görevi düşmektedir.


[i] “Yemen’s Houthi Rebels Seize Cargo Ship in Red Sea And Call Israeli Vessels ‘Legitimate Targets’”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2023/nov/20/yemen-houthi-rebels-seize-cargo-ship-galaxy-leader-red-sea-israel (Erişim Tarihi: 20.11.2023).

[ii] “Israel’s Eilat Port Sees 85% Drop-in Activity Amid Red Sea Houthi Attacks’”, Reuters, https://www.reuters.com/world/middle-east/israels-eilat-port-sees-85-drop-activity-amid-red-sea-houthi-attacks-2023-12-21/, (Erişim Tarihi: 21.12.2023).

[iii] “‘Houthi Attacks and Drought Significantly Drive-Up Container Shipping Prices’”, Supply Chain Movement, https://www.supplychainmovement.com/houthi-attacks-and-drought-significantly-drive-up-container-shipping-prices/, (Erişim Tarihi: 18.01.2024).

[iv] “‘Global Trade Falls Amid Houthi Attacks on Merchant Ships in Red Sea’”, The Guardian, https://www.theguardian.com/business/2024/jan/11/global-trade-falls-houthi-attacks-merchant-ships-red-sea, (Erişim Tarihi: 11.01.2024).

[v] “‘Who Are the Houthi Rebels? What To Know About the Yemeni Militants Attacking Ships in The Red Sea’”, CBS News, https://www.cbsnews.com/news/who-are-houthi-rebels-what-to-know-yemen-militants-attack-ships-red-sea/, (Erişim Tarihi: 12.01.2024).

[vi] “‘US And Britain Strike Yemen in Reprisal for Houthi Attacks on Shipping’”, Reuters, https://www.reuters.com/world/us-britain-carry-out-strikes-against-houthis-yemen-officials-2024-01-11/, (Erişim Tarihi: 11.01.2024).

[vii] “‘Europe Split Over US, UK Strikes on Houthis in Yemen’”, Reuters, https://www.reuters.com/world/middle-east/italy-declined-take-part-military-action-against-houthis-source-says-2024-01-12/, (Erişim Tarihi: 12.01.2024).

[viii] “‘Aid For Hostages, Civilians Enters Gaza as Israel Steps Up Strikes’”, France24, https://www.france24.com/en/middle-east/20240117-🔴-live-macron-says-france-did-not-join-strikes-on-houthis-to-avoid-escalation, (Erişim Tarihi: 17.01.2024).

[ix] “‘In A Cautious EU, Spain Stands Out As Vocal Israel Critic’”, Le Monde, https://www.lemonde.fr/en/international/article/2023/11/27/in-a-cautious-eu-spain-stands-out-as-vocal-israel-critic_6293238_4.html, (Erişim Tarihi: 27.11.2023).

[x] “‘Media, Nuovi Attacchi Usa-Gb Contro Houthi in Yemen’”, Swissinfo, https://www.swissinfo.ch/ita/media–nuovi-attacchi-usa-gb-contro-houthi-in-yemen/49150124, (Erişim Tarihi: 23.01.2024).

Lal İLHAN
Lal İLHAN
Lal İlhan, 2020 yılında Bologna Üniversitesi Siyasi Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden "The Limits of Cosmopolitanism in the Era of Globalization" başlıklı bitirme teziyle mezun olmuştur. 2022 yılında Sapienza Roma Üniversitesi Kalkınma ve Uluslararası İşbirliği Bölümü'ndeki yüksek lisansını "Capitalism and Democracy; Undeniable Contradiction or Constructible Harmony" başlıklı teziyle tamamlamıştır. İleri derecede İngilizce ve İtalyanca bilen Lal’in başlıca ilgi alanları; Avrupa Birliği, uluslararası örgütler ve uluslararası kalkınmadır.