Tarih:

Paylaş:

Türkiye ve Türkmenistan Arasında Yeni Doğal Gaz Anlaşması

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Türkmenistan ve Türkiye arasında 1 Mart 2024 tarihinde doğal gaz sektöründeki işbirliğini güçlendirmeyi amaçlayan iki ön anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmalar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkmenistan Milli Lideri ve Halk Maslahatı Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov arasında Antalya Diplomasi Forumu kapsamında yapılan görüşme sırasında gerçekleşmiştir. Aralarında devlet başkanları, bakanlar ve uluslararası delegelerin de bulunduğu 147 devletten temsilcilerin yer aldığı Antalya Diplomasi Forumu, “Krizlerin Ortasında Diplomasiyi Yükseltmek” temasına odaklanmıştır. Forumun tartışma konuları arasında küresel sorunlar, iklim değişikliği, göç, İslamofobi, ticaret savaşları ve yapay zeka da yer almıştır.[1]

Bir mutabakat zaptı ve bir niyet mektubundan oluşan bu anlaşmalar, Türkmenistan’ın Avrupa pazarlarına sevk edilmek üzere Türkiye’ye doğal gaz tedarik etme kararlılığının altını çizmektedir. Türkiye Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, bu anlaşmaların önemini vurgulayarak Türkmen gazının küresel pazarlara geçişini kolaylaştırma isteğini belirtmiştir.

Forumdaki bir panelde konuşan Berdimuhamedov, Türkmenistan’ın Galkynysh sahasının uluslararası denetim standartlarına göre 27 trilyon metreküp olarak tahmin edilen önemli gaz rezervlerinin olduğunu açıklamıştır. Berdimuhamedov, ülkesinin dünyanın dördüncü en büyük doğal gaz rezervlerine sahip devlet konumundan yararlanarak gaz rezervlerinin ihracat yollarını çeşitlendirme stratejisini vurgulamıştır.

Hâlihazırda Rusya, Azerbaycan ve İran gibi çeşitli kaynaklardan hem boru hatları hem de sıvılaştırılmış şekilde doğal gaz alan Türkiye, bu işbirliğinden önemli ölçüde kazanç sağlayacaktır. Ayrıca, Türkiye’nin Karadeniz açıklarında doğal gaz üreticisi olarak ortaya çıkması, enerji portföyünü daha da geliştirmektedir. Berdimuhamedov, Türkmen gazının Türkiye ve Avrupa’ya ulaşması için, Türkmenistan ve Azerbaycan arasında bir deniz sınırı anlaşmasına varıldığında Hazar Denizi ve Azerbaycan üzerinden taşıma da dahil olmak üzere potansiyel rotaları özetlemiştir. Alternatif olarak, gaz takası anlaşması yoluyla İran’ın mevcut boru hattı altyapısı üzerinden gaz nakledilebileceğini belirtmiştir.

Dünyanın en büyük gaz rezervlerine sahip devletlerden biri olarak stratejik konumundan yararlanan Türkmenistan, küresel pazarlara erişmek için Türkiye’nin yerleşik enerji altyapısından faydalanmaya çalışmaktadır. Halihazırda büyük bir enerji tüketicisi olan Türkiye için bu anlaşmalar, enerji arzına ek güvenlik ve çeşitlilik sunmaktadır. Rusya, Azerbaycan ve İran’ın mevcut gaz kaynakları ve Türkmen gazı, Türkiye’nin enerji portföyüne değerli bir katkı sunmaktadır. Bunun yanı sıra Türkiye’nin Karadeniz’deki açık deniz gaz arama çalışmalarındaki son gelişmeler, enerjide kendi kendine yeterliliğini daha da artırmaktadır.

Bu anlaşmalar, Türkmenistan ve Türkiye arasındaki enerji işbirliğinin güçlendirilmesinde önemli bir adım anlamına gelmekte ve Ankara’yı potansiyel olarak önemli bir “bölgesel enerji merkezi” olarak konumlandırmaktadır.

Türkmen gazının Türkiye ve Avrupa’ya ulaşması için belirlenen potansiyel güzergâhlar, jeopolitik hususların ne kadar karmaşık olduğunu göstermektedir. Hazar Denizi ve Azerbaycan üzerinden ya da İran’ın boru hattı altyapısı aracılığıyla taşıma dahil olmak üzere seçenekler, karmaşık bölgesel dinamikleri ve gaz geçişini kolaylaştırmak için diplomatik anlaşmaların gerekliliğini yansıtmaktadır.

Avrupa Birliği (AB), özellikle Rusya-Ukrayna’ Savaşı’yla tırmanan jeopolitik gerilimler neticesinde stratejik olarak Rus doğal gaz kaynaklarına bağımlılıktan uzaklaşmaktadır. Enerji kaynaklarını farklılaştırma arayışında olan AB, Güney Kafkasya bölgesinden gaz ithalatını iki katına çıkarmayı amaçlayarak Azerbaycan’la bir Mutabakat Zaptı (MoU) imzalamıştır. Bu adım, AB’nin enerji kaynakları konusunda Moskova’ya olan bağımlılığını azaltmaya yönelik çabalarının birer parçasıdır.

Azerbaycan’la yapılan anlaşma, diğer paydaşlar için çeşitli faydalar içermektedir. Türkiye önemli bir gaz merkezi olarak konumunu güçlendirecek ve jeopolitik hedeflerini ilerletecektir. Aynı zamanda AB, Rusya’yla müzakerelerdeki konumunu güçlendirerek arz kesintilerine karşı kırılganlığını azaltmaktadır. Türkmenistan için bu anlaşma, özellikle Rusya ve Çin’e karşı bölgesel güç dinamiklerinde daha fazla etki sahibi olma fırsatı sunmaktadır.

Üst düzey bir Azerbaycanlı yetkili, Türkmen gazının Türkiye’ye ve potansiyel olarak Avrupa pazarlarına ulaşması için mevcut boru hattı altyapısı üzerinden geçişini kolaylaştırmaya hazır olduklarını teyit ederek anlaşmadan duyduğu heyecanı dile getirmiştir.[2] Fakat bu planın hayata geçirilmesi, transit güzergahlar için hayati önem taşıyan Hazar Denizi’nin yatağına ilişkin bir anlaşmanın sonuçlandırılmasına bağlıdır.

Enerji Uzmanı Prof. Brenda Shaffer’in de belirttiği gibi, Rusya’nın Ukrayna’daki eylemlerinin ardından Orta Asya gaz ihracatının manzarası önemli değişimler geçirmektedir.[3] Önceden başta Türkmenistan olmak üzere Orta Asyalı üreticiler, Rusya’nın Avrupa gaz piyasalarındaki hakimiyeti ve alternatif ihracat yolları aradıklarında cezalandırılma korkusu gibi engellerle karşılaşmaktalardı. Fakat günümüzde Rusya’nın gaz için birincil pazar olarak Çin’e yoğunlaşmasıyla birlikte Orta Asya gazının batıya ihracının önünde engel kalmamıştır.

Rusya’nın Çin’e yönelmesi, Türkmenistan’ı ihracat pazarlarında farklılık arayışına itmektedir. Neticede Avrasya bölgesindeki enerji akışlarının coğrafi hesaplarını yeniden şekillendiren alternatif gaz rotalarını keşfetmek için bölgesel aktörler arasında bir çıkar yakınlaşması yaşanmaktadır.[4]

AB’nin Rus doğal gazından stratejik açıdan uzaklaşması, bölgedeki enerji güvenliği ve jeopolitik dinamikler üzerinde geniş kapsamlı etkileri olan önemli bir hamledir. Güney Kafkasya’dan gaz ithalatını arttırmak amacıyla Azerbaycan’la imzalanan Mutabakat Zaptı, Avrupa’nın enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve Rusya’ya olan bağımlılığın azaltılması yönünde önemli bir adımdır.

Türkiye’nin jeopolitik hedefleriyle uyumlu ve bölgesel enerji dinamiklerindeki stratejik konumunu geliştiren bu anlaşmayla Ankara, “önemli bir enerji merkezi” olarak öne çıkacaktır.

Türkmenistan’ın ihracat pazarlarını farklılaştırmaya açık olması, Rusya’nın Çin pazarına odaklanmasıyla Orta Asya enerji stratejilerinde yaşanan daha büyük ölçekte bir değişimi yansıtmaktadır.En nihayetindeTürkmenistan ve Türkiye arasındaki doğal gaz işbirliği, bölgesel enerji dinamiklerinde önemli bir değişimi tetiklemekte ve Türkiye’yi AB’ye karşı potansiyel bir enerji merkezi olarak güçlendirmektedir.


[1] “Turkiye, Turkmenistan sign MoU for gas transport”, Xinhua, https://english.news.cn/20240301/114d70e3769e4fedb065d16850c9a768/c.html, (Erişim Tarihi: 03.03.2024).

[2] “Turkmenistan signs gas deal with Turkey, eyeing European sales”, NikkeiAsia, https://asia.nikkei.com/Business/Energy/Turkmenistan-signs-gas-deal-with-Turkey-eyeing-European-sales, (Erişim Tarihi: 03.03.2024).

[3] Aynı yer.

[4] Aynı yer.

Melike AKIN
Melike AKIN
Melike Akın, 2021 yılında Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden "Türk-Yunan İlişkilerinde Ege Sorunu" başlıklı bitirme teziyle mezun olmuştur. 2022 yılından itibaren Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde yüksek lisans programında eğitimine devam etmektedir. "Ukrayna Savaşı’ndan Sonra AB’nin Enerji Arayışları: Bir Alternatif Olarak Güney Gaz Koridoru" başlıklı yüksek lisans tezini yazmaktadır. İleri düzeyde İngilizce bilen Melike’nin ana ilgi alanları arasında Avrupa Birliği, enerji diplomasisi ve uluslararası örgütler yer almaktadır.