Tarih:

Paylaş:

Siyasi Manevra Stratejisi Bağlamında İran’ın Afrika Açılımı

Benzer İçerikler

Genişleme ya da dışarıya açılım stratejisi, belirli zaman dilimlerinde her devletin dış politika doktrininde öncelik verdiği unsurlardan biri olmuştur. Özellikle siyasi, ekonomik ve askerî açıdan genişleme stratejisi, birbirinden bağımsız bölgelerde çeşitli şekillerde karşımıza çıksa da açılım stratejisinde İran, farklı bir nüans ortaya çıkarmaktadır. Devletin söz konusu açılım stratejisi, genel olarak siyasi alana odaklanarak ön plana çıkarılmaya çalışılsa da aslında bu siyasal genişleme İran için hem ekonomik hem de askeri avantajların birlikte kullanılmasına olanak sağlayan bir araç rolünü oynamaktadır. Nedenini ele alacak olursak; genişleme veya ülkenin kendi sınırlarından “kenara açılım stratejisi”, aynı zamanda ülke içinde ekonomik büyümeye neden olmakta, hatta bu eksende doğru yol benimsenecek olunursa, genişleme için hedef alınan ülkeyle birlikte hedef alan ülkeye de fayda sağlamaktadır.
Bu eksende, İran’ın son zamanlarda uluslararası sistemde yaşanan siyasal gelişmelerden sonra siyasi bir manevra yaratacak nitelikte olan açılım stratejisini, dış politika doktrininde gündeme getirmesi ve bu yönde Afrika’yı hedef alarak elini güçlendirme çabaları mevcuttur. Uluslararası ilişkilerde bölgesel varlığını güçlendirerek yalnızca yakın çevresinde değil, aynı zamanda sınırlarından uzakta yer alan bölgelerde de söz sahibi olarak, kendisi için destek elde etmesi olası bir durumdur.
Durum böyle olunca, ilk olarak konunun daha iyi anlaşılması adına İran-Afrika ilişkilerinin tarihsel anlamda kısa bir biçimde ele alınması ve bu eksende Afrika’yı İran için cazip kılan siyasal, ekonomik, askeri ve dini faktörlerin incelenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda İran’ın “Afrika Açılımı Stratejisi’nin” sadece son yılların olayları ekseninde ortaya çıkan bir olgu olmadığının aksine çok daha önceleri var olan fakat zamanla farklı nedenlerden dolayı sekteye uğrayan ilişkilerin hem onarılması hem de İran’a ters düştüğü siyasi konularda elinin güçlendirilmesi adına, kökü eskiye dayanan bir strateji gibi benimsenmesi açısından önem arz etmektedir. Aynı zamanda ikili ilişkilerle ilgili arka plan oluşturulduktan sonra İran’ın “Dördüncü Nesil Savaş” olarak nitelendirilen hibrit savaş stratejisi ekseninde kullandığı yöntem ve araçlardan Afrika açılımı stratejisinde hangilerine daha çok önem verdiği ve bunların ülkeler bazında nasıl kullanıldığını öğrenmek için bazı Afrika ülkeleri örnek alınarak detaylı şekilde anlatılmaya çalışılacaktır.

Dr. Nazrin ALIZADA
Dr. Nazrin ALIZADA
1992 yılında Azerbaycan’da dünyaya gelen Dr. Nazrin Alizada, 2013 senesinde Bakü Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. 2015 yılında Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Türk Dünyası İşletme Fakültesi Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Anabilim Dalı’nda savunduğu yüksek lisans teziyle alan uzmanı unvanını kullanmaya hak kazanmıştır. 2021 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu tezle doktorasını tamamlayan Alizada, iyi derecede İngilizce ve orta derecede Rusça ve Farsça bilmektedir.