BALGAT ÇALIŞMALARI Arşiv — ANKASAM | Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi https://www.ankasam.org/kategory/yayinlar/balgat-calismalari/ Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Sat, 16 Mar 2024 13:06:57 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.4.3 Suriye İç Savaşı Aktörlerinin Ağ Bağ Teorisi Yöntemiyle İncelenmesi https://www.ankasam.org/suriye-ic-savasi-aktorlerinin-ag-bag-teorisi-yontemiyle-incelenmesi/ Fri, 16 Nov 2018 21:26:40 +0000 http://devankasam.wpengine.com/?p=10665 Tunus’ta başlayıp zamanla bölgenin diğer ülkelerine yayılan Arap Baharı’nın etkisi 2011 yılından itibaren Suriye’ye de yayılmıştır. Başlarda halk göstericilerine sert müdahale edilmezken zamanla rejimin tepkisi sertleşmeye başlamıştır. Halk hareketi, rejimin sert müdahalesinden sonra silahlanmaya gitmiştir. Böylece iç savaş başlamıştır. Özellikle ortaya çıkan çatışmanın bir iç savaşa dönüşmesinden sonra olay uluslararası bir yapıya bürünmüş, diğer ülke […]

The post Suriye İç Savaşı Aktörlerinin Ağ Bağ Teorisi Yöntemiyle İncelenmesi appeared first on ANKASAM | Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi.

]]>
Tunus’ta başlayıp zamanla bölgenin diğer ülkelerine yayılan Arap Baharı’nın etkisi 2011 yılından itibaren Suriye’ye de yayılmıştır. Başlarda halk göstericilerine sert müdahale edilmezken zamanla rejimin tepkisi sertleşmeye başlamıştır. Halk hareketi, rejimin sert müdahalesinden sonra silahlanmaya gitmiştir. Böylece iç savaş başlamıştır. Özellikle ortaya çıkan çatışmanın bir iç savaşa dönüşmesinden sonra olay uluslararası bir yapıya bürünmüş, diğer ülke ve birlikler çatışmalara müdahil olmaya başlamıştır. Libya’dan Mısır’a kadar pek çok diktatörün devrildiği hareketler sadece Tunus’a demokrasi getirmiştir. Halkın diktatörlerin devrilebileceğini gördüğü Arap Baharı’nın halen devam ettiğinin söylenmesi gerekir. Halkın Arap Baharı’ndan aldığı cesaret ile yönetenler; siyasal sistemleri çoğunluğun kararları doğrultusunda kurmak zorunda kalacaklardır.

Irak’ta ortaya çıkan ve zamanla Suriye’de de mevzi ve bölge kazanıp, başlarda El-Kaide adına hareket eden ve zamanla bağımsız bir yapıya bürünen DAEŞ savaşın boyutlarını değiştirmiştir. DAEŞ, Suriye İç Savaşı’nın hem boyutunu hem de geleceğini baştan aşağıya etkilemiştir. Libya İç Savaşı’nda dışlanıp, kandırıldığına inanan Rusya, İran ve (daha az görünür olan) Çin her ne olursa olsun Suriye rejimini desteklemeye devam etmektedir. Bu destek sadece askeri nitelikte olmamakla birlikte; kendini siyasi ve doğrudan müdahale olarak da göstermektedir.

Suriye’de var olan bu ekonomik zorluklara; ayaklanmaların başlamasından sonra elektrik kesintileri, petrol ve ocak gazında sıkıntılar, temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarındaki hızlı artışın da eklenmesi, ülkedeki yoksulluğu daha da hissedilir hale getirmiştir. (OHCHR, 2012). Siyasal baskılar ile ekonomik zorluklar her ne kadar bastırılmaya çalışılmış olsa da Arap Baharı’nın verdiği cesaret ile Suriye’de sistemden dışlanmış olan halk başkaldırmıştır. Ayrıca dışarıdan bakıldığında mezhep çatışması olarak görülen savaş temelinde ikinci sınıf insan muamelesi görenlerin bir başkaldırı hareketi olarak değerlendirilebilir.

Bu çalışmanın amacı, Suriye İç Savaşı’na müdahil olan aktörleri ve aktörler arasındaki ilişkileri masaya yatırmaktır. Bundan dolayı aktörler arasında iç ve dış olarak ikili ayrıma gidilmiş olup hangi aktörlerin baskın role büründüğü ile hangi aktörlerin stratejik öneme sahip olduğu analiz edilmiştir. Aynı zamanda çalışmada uluslararası örgütlerin iç savaştaki rolleri ve geleceğe dair perspektifi açıklanmıştır. Son zamanlarda Rusya müdahalesi ve Amerikan önderliğindeki koalisyon tarafından gerçekleştirilen saldırılar sonucunda iç savaş daha da karmaşık bir yapıya bürünmüştür. Analiz için UCİNET paket programından yararlanılmış olup çalışmanın mantıksal çerçevesi ağ bağ analizi yöntemi ve uygulaması ile oluşturulmuştur.


İNDİR

The post Suriye İç Savaşı Aktörlerinin Ağ Bağ Teorisi Yöntemiyle İncelenmesi appeared first on ANKASAM | Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi.

]]>
İran’ın Kara Hâkimiyeti Teorisi Bağlamında Yemen Politikası https://www.ankasam.org/iranin-kara-hakimiyeti-teorisi-baglaminda-yemen-politikasi/ Mon, 01 Jan 2018 06:21:06 +0000 https://ankasam.org/?p=11616 Uluslararası ilişkilerin yakın tarihinde güç merkezleri daha çok Anglo-Amerikan, Avrupa ve Avrasya merkezli olarak şekillenmiş ve küresel aktörler çıkarlarını siyasî coğrafyalar üzerinden hayata geçirmeye başlamıştır. Sömürgecilik yarışının hız kazandığı 19. yüzyılın sonlarından itibaren emperyalist güçler, dünya adasında daha fazla hâkimiyet için coğrafyaları, siyasi çıkarları doğrultusunda yeniden yoruma tabi tutmuş ve bu doğrultuda jeopolitik teoriler geliştirmişlerdir. […]

The post İran’ın Kara Hâkimiyeti Teorisi Bağlamında Yemen Politikası appeared first on ANKASAM | Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi.

]]>
Uluslararası ilişkilerin yakın tarihinde güç merkezleri daha çok Anglo-Amerikan, Avrupa ve Avrasya merkezli olarak şekillenmiş ve küresel aktörler çıkarlarını siyasî coğrafyalar üzerinden hayata geçirmeye başlamıştır. Sömürgecilik yarışının hız kazandığı 19. yüzyılın sonlarından itibaren emperyalist güçler, dünya adasında daha fazla hâkimiyet için coğrafyaları, siyasi çıkarları doğrultusunda yeniden yoruma tabi tutmuş ve bu doğrultuda jeopolitik teoriler geliştirmişlerdir. İngiliz jeopolitikçi John Mackinder’in Kara Hâkimiyeti Teorisi daha sonra Amerikalı Nicholas J. Spykman tarafından Kenar Kuşak Teorisi’ne uyarlanmış ve bu teori Amerika’nın güvenlik ve yayılma stratejisi olarak Soğuk Savaş döneminin uluslararası siyasetine doğrudan yön vermiştir. Fakat Soğuk Savaş sonrası değişen, dönüşen uluslararası konjonktür sebebiyle klasik jeopolitik teoriler etkinliğini kaybetmiş ve yerini eleştirel, sosyal inşacı ve post yapısal okumaların yönlendirdiği yeni jeopolitik kuramlara bırakmıştır. Küresel hegemonya hedefini çağdaş jeopolitik kuramlar üzerinden gerçekleştirmeye çalışan emperyalist güçlerin karşısına; hedef aldıkları coğrafyalardaki bölgesel güçlerin yeni jeopolitik teorileri çıkmaktadır. Buna göre çalışma, İran’ın jeopolitik algısından hareketle Kara Hâkimiyeti Teorisi bağlamında kurgulanan “Yeni Pers Hayat Sahası” teorisini ortaya koymakta ve bunu Yemen politikaları örnekleminde incelemektedir.

Mackinder’ın Kara Hâkimiyeti Teorisi bağlamında İran’ın Yemen politikasının incelendiği bu çalışmada, ilk aşamada kuramsal çerçeve ortaya konulmuş ve İran’ın dış politikasını şekillendiren kimlik boyutu tarihsel kodlar üzerinden açıklanmıştır. Bir sonraki bölümde İran dış politikasında Yemen’in rolü yeni bir başlık altında incelenmiş, Yemen’in jeopolitik ve stratejik önemi, iç savaşın tarafları ve aktörleri ele alınmıştır. Aynı bölüm altında Yemen’deki İran destekli Husi Hareketi’nin1 yapısı, hedefleri, inancı ve Yemen hükümetiyle olan çatışmaları dönemleriyle birlikte açıklanmıştır. Daha sonra Yemen’in İran dış politikasındaki önemi ve İran’ın güvenlik politikalarındaki katkısına açıklık getirilmiştir. Nihayet İran’ın Yemen politikası doğrultusunda kullandığı hedef, yöntem, söylem ve araçlar ayrıntılı bir şekilde ele alınmış ve İran’ın yeni jeopolitik kuramının nasıl hayata geçirileceği irdelenmiştir. Bunun yanı sıra çalışmada İran’ın Yemen politikasının bölgesel güvenliğe olan etkileri ve olası gelişmeler değerlendirilmiştir. Çalışmanın son bölümünde ise taraflara önerilerde bulunulmuş ve elde edilen bulgular kapsamlı bir şekilde ortaya konulmuştur.

The post İran’ın Kara Hâkimiyeti Teorisi Bağlamında Yemen Politikası appeared first on ANKASAM | Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi.

]]>
İran Dış Politikasının Jeopolitik Kodları https://www.ankasam.org/iran-dis-politikasinin-jeopolitik-kodlari/ Sun, 01 Jan 2017 10:40:20 +0000 http://devankasam.wpengine.com/?p=10671 İran Batı Asya, Kafkasya, Güney Asya ve Orta Asya jeopolitiği bağlamında merkezi konuma sahiptir. Tarih boyunca İran topraklarında kurulan devletler bütün bu bölgelere etki etmekteydi. Günümüze gelindiğinde ise İran İslam Cumhuriyeti’nin bu bölgeler üzerindeki nüfuzu halen gözlemlenmektedir. Tahran, adı geçen bölgelerde çok aktif dış politika yürütmektedir. Bu aktif dış politikanın anlaşılması için İran’ın jeopolitik kodlarına […]

The post İran Dış Politikasının Jeopolitik Kodları appeared first on ANKASAM | Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi.

]]>
İran Batı Asya, Kafkasya, Güney Asya ve Orta Asya jeopolitiği bağlamında merkezi konuma sahiptir. Tarih boyunca İran topraklarında kurulan devletler bütün bu bölgelere etki etmekteydi. Günümüze gelindiğinde ise İran İslam Cumhuriyeti’nin bu bölgeler üzerindeki nüfuzu halen gözlemlenmektedir. Tahran, adı geçen bölgelerde çok aktif dış politika yürütmektedir. Bu aktif dış politikanın anlaşılması için İran’ın jeopolitik kodlarına bakmamızda fayda vardır. Çünkü dış politika analizinde coğrafya her zaman belirleyici rol oynamıştır. Başka bir deyişle devletlerin coğrafyaları onların kaderlerini belirlemektedir. Örneğin, Rusya’nın 20. yüzyılda süper güç olarak karşımıza çıkmasının en önemli nedenlerinden biri Rusya’nın coğrafik konumudur. Aynı zamanda Almanya’nın Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında yenilgiye uğramasının da en önemli sebebi onun coğrafyasıdır. Dolayısıyla, jeopolitik; Uluslararası İlişkilerde dış politika analizini yaparken hep güçlü bir araç olarak kullanıla gelmiştir.

Genel olarak jeopolitik denildiğinde 19. yüzyılın sonuna doğru Avrasya kıtası içinde yayılmaya başlayan Rusya ile kıtayı çevreleyen İngiltere arasındaki rekabeti açıklamak üzere ortaya atılan tezler anlaşılmaktadır. Bu rekabete ‘Büyük Oyun’ adı da verilmektedir. Rusya-İngiltere rekabetinin yerini 20. yüzyılda ABD-SSCB rekabeti almıştır. 21. yüzyıla gelindiğinde ise ABD Avrasya kıtasındaki yayılmacılığını Büyük Orta Doğu projesi kapsamında gerçekleştirirken, Rusya ABD’nin bu politikasına karşı savunma geliştirmeye çalışmaktadır. Konumuz bakımından bu rekabet oldukça önemlidir. Çünkü bütün bu jeopolitik mücadelenin tam ortasında İran bulunmaktadır. Öyleyse, İran’ın küresel güçlerin jeopolitik karşıtlığında stratejik konuma sahip olduğu gerçeği karşımıza çıkmaktadır.

Avrasya kıtası içindeki bölgesel jeopolitiğe baktığımızda da İran’ın stratejik önemi göze çarpmaktadır. İran coğrafi haritasına göz attığımızda ülkenin İran platosu adı verdiğimiz dağlık bölge üzerinde kurulduğunu hemen fark ederiz. Aslında bu plato bu coğrafyada kurulmuş bütün devletlerin doğal sınırını oluşturmaktadır. Kuzeydeki Hazar Denizi ve güneydeki Basra körfezi İran devletlerinin kuzey ve güney istikamette yayılmasını engellemektedir. Dolayısıyla Ahamenişlerden Sasanilere kadar bütün İran devletleri ya Batı Asya’ya doğru ya da Orta Asya ve Güney Asya’ya doğru yayılmaktaydılar. Özellikle Batı Asya, İran devletlerinin doğal yayılma sahası olarak değerlendirilmekteydi. Bugün bile Batı Asya; İranlı karar alıcılar tarafından İran nüfuz alanı olarak görülmektedir. Demek ki tarihteki bütün İran devletleri için geçerli olan ve coğrafi koşullardan kaynaklanan yayılma eğilimleri günümüz İran’ı için de geçerlidir. İşte bu dış politika eğilimlerine ‘jeopolitik kod’ adını vermekteyiz.

The post İran Dış Politikasının Jeopolitik Kodları appeared first on ANKASAM | Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi.

]]>
İran Dış Politikasının Jeokültürel Kodları https://www.ankasam.org/iran-dis-politikasinin-jeokulturel-kodlari/ Sun, 01 Jan 2017 10:27:52 +0000 http://devankasam.wpengine.com/?p=10668 İran, Pers İmparatorluğu’na kadar uzanan derin tarihi ve köklü medeniyetiyle dünyanın siyasi, tarihi ve kültürel mirasında önemli bir yer tutmaktadır. Bugünkü İran’ı anlayabilmek; ancak İran’ın kültürel mirasını doğru bir şekilde çözümlemekle mümkün olabilir. Bunun için de İran kültürünün coğrafyayla olan ilişkisini kapsamlı bir şekilde ele almak gerekmektedir. İran’ın jeokültürel kodlarını tarihsel bir perspektifle ele almak; […]

The post İran Dış Politikasının Jeokültürel Kodları appeared first on ANKASAM | Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi.

]]>
İran, Pers İmparatorluğu’na kadar uzanan derin tarihi ve köklü medeniyetiyle dünyanın siyasi, tarihi ve kültürel mirasında önemli bir yer tutmaktadır. Bugünkü İran’ı anlayabilmek; ancak İran’ın kültürel mirasını doğru bir şekilde çözümlemekle mümkün olabilir. Bunun için de İran kültürünün coğrafyayla olan ilişkisini kapsamlı bir şekilde ele almak gerekmektedir. İran’ın jeokültürel kodlarını tarihsel bir perspektifle ele almak; günümüzdeki “İran” kimliğinin nasıl oluştuğunu anlamamıza yardımcı olacaktır. “İran” kimliğinin açık bir şekilde ortaya konulması ve bu sayede İran’ın “öteki” algısının oluşum sürecinin açıklanması, İran’ın mevcut dış siyasasını anlamamızı kolaylaştıracaktır. Bu bağlamda “İran Dış Politikasının Jeokültürel Kodları” adlı bu çalışmamız, İran’ın jeokültürel kodlarını çözümleyebilmek için sosyal inşacı bir yaklaşımla kimlik okuması yapmakta ve postyapısal bir yaklaşımla İran’ın “öteki” algısını ortaya koymaktadır. Nihayetinde çalışma, “İran” kimliğinin dış politikaya olan etkisini başarılı bir şekilde analiz etmektedir. Jeokültürel kodun dış politikayla olan ilişkisi incelendikten sonra “İran” kimliğinin oluşum sürecini ayrıntılı bir şekilde ele alan bu çalışma; Şiiliğin siyasallaşma sürecinin yanı sıra Şii kimliğinin ötekileştirdiği ve içselleştirdiği unsurlara da açıklık getirmiş ve bu sayade kapsamlı bir okuma gerçekleştirmiştir. Bu vesileyle “İran Dış Politikasının Jeokültürel Kodları” adlı çalışmamızı en iyi şekilde faydalanmanız dileğiyle sizlerin beğenisine sunuyoruz.

 

The post İran Dış Politikasının Jeokültürel Kodları appeared first on ANKASAM | Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi.

]]>